ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 gününde her yılın 29 Ekim gününü Cumhuriyet bayramı olan Türk milletine armağan etmiştir ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" demiştir. Bu kutlu yola "Cumhuriyet Fazilettir" diyerek çıktın. Bize ve geleceğe armağan ettiğin en önemli miraslardan biri de fakatsız Cumhuriyettir. Bizler senin ışığında gitmeye her daim devam edeceğiz.

    devamını gör
    Soydan ARAS
  • SEN DOĞMADAN BİRAZ ÖNCE CUMHURİYET Mektuba seni seninle anlatarak başlamam icap eder. Bir ideal veya kurtuluş reçetesi olarak devlet aygıtından ve yönetim biçiminden medet ummak tuhaf kaçabilir. Bu her ne kadar kâğıt üstünde sapmadan uzak bir okuma gibi görünse de, bu toprakların hakikat ve yaşam arasında kurduğu asırlık bilinci yok saymak pek akla yatkın değil. Cumhuriyeti ve getirdiği ikbali görmemek, halk inkılâplarına dair doğru bir okuma da getirmiyor. Cumhuriyet tam da bu yüzden bir devlet aygıtından ve yönetim şemasını biçimlendirmekten çok daha öte anlamlar taşıyor. Issız bir adada bulunduğunuzu ve sahil hattından alabildiğine uzanan ufuk çizgisine hâkim olduğunuzu varsayın. Önünüzde etraflıca dizdiğiniz taşlar ve ortasında ısınmanızı sağlayacak olan çıra parçaları... Ateş harlanmalı, harlanmalı ki ısınabilesiniz. Isınmadan ufuk çizgisine bakıp düşleyemezsiniz. Çıra bol olsun, bol olsun ki sonrasında yemek pişirebilesiniz. Aç kaldıkça başınızı kaldırmanız güçleşecek ve karşıya bakamayacaksınız. Cumhuriyet işte bu metaforun tam ortasında tutuşan ilk kıvılcım. Sizi ısıtan, doyuran ve ufka bakıp idealinize erişmeyi denemenizi sağlayan bir miras. Biraz öncesinde ise harp sahasında yürekte yanmış. O kıvılcım, kıymetli bir ideali ve itirazı fark edip uzak diyarlardan saldırıya geçenlere karşı, yokluğun ve hiçliğin ortasında savaşanlara kalkan olan har. Bu bakiye, kuruluş yılları itibarıyla salt bir kıvılcım da değil... O ufuk çizgisinin de ta kendisi. Hem yurttaş hem de özgür birey olma haline tasvir edilen bilincin aynası. Cumhuriyet iyi ki var, yaralarını onaracak ve onu kaybetme tehlikesiyle yoğrulanlara tekrar bir kıvılcım sunacak. Mustafa Kemal Atatürk bir ideali ve kurtuluş reçetesini aklına yazıp imzaladığında, onunla birlikte kıvılcımı harlayan bilinçlerin içinde var oldu. Bu daimi nefer olma hali, Cumhuriyet için ne aygıt ne de yönetim biçimi, bizatihi sathı müdafaa üzerinden bir incelemeyi hak ediyor. Satıh vatandır, çizgisi tam da sensin; Cumhuriyet. Bir başka yüzyıla açılan kapıda, senin muvaffakiyetini taçlandıracak patikayı Kocatepe'den Meclis'e adım adım öğrendik... Cumhuriyet var ol; yaralarını ve yamalarını onaracak bilinç, Samsun'a sen doğmadan biraz önce ayak basan bir büyük neferin mirası.

    devamını gör
    Can COŞKUN
  • "Cumhuriyet; özgürlüğün ve değişimin ışığında. 29 Ekim 1923, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğduğu günden bu yana, özgürlük, eşitlik ve ilerlemenin sembolü oldu. Bu özel gün, geleceğe dönük umutların ve büyük bir mirasın kutlamasıdır. Cumhuriyetimizin ışığında, daha parlak yarınlara doğru ilerlemeye devam edelim.

    devamını gör
    Necdet ÇALIŞANKOL
  • "Zor zamanlar güçlü insanları yaratır". Bizler de bu zor zamanlarda Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Cumhuriyet'in yolunda daha güçlü yarınlara yürüyoruz. Onun açtığı yolda bilimle, akılla ve özgürce nice 100 yıllara. Cumhuriyet bize emanet ve daha 100 yaşında... YAŞASIN CUMHURİYET!

    devamını gör
    Şeyma KILCIOĞLU