Doğan Kitap olarak, 100. yaşında ulusun Cumhuriyet’e sesleneceği ve ona olan sevgisini dile getirebileceği bir projeyi hayata geçiriyoruz: Cumhuriyet’e Mektuplar. “Ulus, Cumhuriyet’ine sesleniyor” sloganıyla başlattığımız bu proje kapsamında herkesi klavye başına oturup yazmaya davet ediyoruz. Bu platformda herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin anlamı, başardıkları, ona duyduğumuz bağlılık, kurucu kadrolara duyduğumuz gönül borcu, hayal ettiğimiz gelecek gibi konularda serbestçe yazıp toplumla paylaşabilecek.
Cumhuriyet’e 100. Yılı’nda söylemek istediklerinizi, 1000 karakter ile sınırlı olmak üzere cumhuriyetemektuplar.com adresine yazabilirsiniz. Burada yazılanları yıl boyunca herkes görüp okuyabilecek. Yılın sonunda, seçilecek yazılardan Cumhuriyet’e Mektuplar kitabı ortaya çıkacak. Herkesi bu açık platforma ve kitaba katkıda bulunmaya davet ediyoruz.
Sizden Gelen Mesajlar
Benim, Bizim, Hepimizin Cumhuriyeti 100 yaşında! 1973 ilkokula başladığım yıl. 1973 Cumhuriyetimizin 50. Yılı. Okulun ikinci günü okula geciktiğimde, okulu dolaşıp bütün öğrencilerin sınıfa girdiğini görünce herhalde artık sınıfa girilmez diye düşünerek eve geri dönmüştüm. O gün okul koridorlarını dolaşırken bir çiçeğe benzeyen Cumhuriyet’in 50. Yıl amblemi koridorları süslüyordu. Şu anda bile 50. Yıl marşının dizeleri aklımda: “Müjdeler var, yurdumun toprağına taşına Erdi Cumhuriyetim, elli şeref yaşına” O yıllarda en azından benim için, öğretmenlerimiz ve okulumuz için, Cumhuriyet sanki dün ilan edilmiş gibiydi, öylesine canlı ve çoşkulu bir şekilde 50. Yılı ulusça kutladığımızı hatırlıyorum. O yıllarda bir çocuk olarak Cumhuriyetimizin 100. Yılı her açıdan ileriye, çok daha ileriye ve iyiye ulaşacağımız, bizim için hayal etmesi bile çok heyecan verici bir ütopya idi. 1980’de yaşamının geri kalan kısmını geçireceğim, Cumhuriyetimizin başkentine geldiğimde, Ankara’da yaşayacağımız ilk evimize giden yolda TBMM binasının önünden geçerken Meclis’i ilk gördüğüm an, bugün gibi canlı bir şekilde aklımda. O yılların havası puslu Ankara’sında, arada parlayan bir masal figürü gibiydi benim için Meclis binası. O güne dek hep kitaplarda gördüğüm bu Ankara’ya özgü ve anlamlı simge yapı benim gözümde ülkemizin ve Cumhuriyetimizin somutlaştığı bir anıt yapı olduğu için belki de bu büyük heyecanı duymuştum. Evet bizler yani 1970’lerde çocukluğunu yaşayanlar, kendimizi bildik bileli Cumhuriyetin içine doğan ve onunla büyüyen bir nesiliz. Bizim için Cumhuriyet halkın kendisini yönettiği yönetim biçimi olmanın ötesinde toptan bir yaşam şekli idi. Cumhuriyet bilim, uygarlık, yerlilik, millîlik hepsini kapsayan bir kavramdı. Cumhuriyet bizdik. Cumhuriyet, onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde belki de başta çok kısıtlı bir topluluğun paylaştığı bir hayalin gerçekleşip giderek bütün bir ulusa mal olmasının, “egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olmasını” hedefleyen büyük bir ülkünün gerçekleşmesinin öyküsüydü. Biz bu ülkünün süregiden yaşamının şimdi tam 100.yılındayız! Cumhuriyet’in çocukları olarak yapabildiklerimiz ve yapamadıklarımız var. Bizim için önemli olan Cumhuriyet’in ilke ve değerlerine sahip çıkarak toplumsal bir ideal olarak o yörüngede devam etmek. Bu bizler için noktalanacak bir süreç değil, yaşam boyu ardından yürüyeceğimiz bir ideal olarak var olmaya devam edecek. Önce bir insan, sonra bir bilim insanı, bir doktor, bir ruh sağlığı uzmanı olarak Cumhuriyet’in kapsayıcı, herkesi dikkate alan, eşitlikçi, dayanışmacı, destekleyici, birleştirici, özgürleştirici, şefkatli, sevgi ve güven dolu özelliklerinin birey ve toplum olarak bizler için çok önemli ve yaşamsal olduğuna inanıyorum. Cumhuriyetimizin kurucuları, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde her alanda çok önemli kazanımlar sağlayıp bir Cumhuriyet nesli oluşturmayı başardılar. Bizler, bir bütün olarak hepimizin bu emaneti koruyarak hem bizim insanımız ve hem de evrensel insanlık ailesi için yeni güzellikler katarak geliştireceğiz. Cumhuriyet yolculuğumuzun sonsuza dek süreceği inancıyla nice yeni yüzyıllara!
devamını görProf. Dr. Mehmet Hakan TÜRKÇAPARCumhuriyet özgürlüktür, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
devamını görDerya ŞİŞLİCumhuriyet kadınlara özgürlük demek. Özgürlük her alanda verimlilik getirir. Verimli olmak bir ülkeyi kalkındırır. O yüzden Cumhuriyet'i her gün korumamız gerekir.
devamını görBerrin RamadaniCUMHURİYET’İN 100. YILI Cumhuriyet, her şeyden önce, bağımsızlık ve özgürlük demektir. Emperyalizmin dünya halklarını köleleştirdiği, tüm kaynakları sömürdüğü bir dönemde, işgalci orduları kovmanın özgürlük için yeterli olmayacağını bilen, ileri görüşlü bir kavrayışın eseridir. Atatürk ve arkadaşları, tam bağımsız, özgür ve onurlu bir ülke olabilmenin ekonomik açıdan güçlü, kurumsallaşmış bir devlet ve sosyal, kültürel ve bilimsel açıdan gelişmiş bir toplum olabilmekten geçtiğini çok iyi kavramışlardı. Cumhuriyet devrimlerinin hepsinin altında yatan hedefin böyle bir devleti kurmak, böyle bir toplumsal gelişimi sağlamak olduğu açıkça görülebilir. Bunu sağlayacak olan aklı hür, vicdanı hür nesillerdir ve Cumhuriyet, böyle nesilleri yetiştirebilmek için bütün olanaklarını seferber etmiştir. Yetişen ilk nesiller de Cumhuriyet’in ideallerini tüm ülkeye yayabilmek için var gücüyle çalışmıştır. Bu açıdan Cumhuriyet büyük bir fedakârlığın da adıdır. Cumhuriyet aynı zamanda bir umudun adıdır. Tüm bireylerin eşit ve onurlu vatandaşlar olarak refah içinde insanca bir yaşam sürebildiği bir ülke umududur. İçi boş bir hayal değil, bilimsel yöntemle hayata geçirilecek bir umuttur söz konusu olan ve o yüzden hayatta en doğru yol gösterici olarak kendine bilimi seçmiştir. Kendi yaptıklarının, söylediklerinin bilimle çelişmesi durumunda bilimin söylediğine kulak verilmesini isteyen bir liderin umududur. Bugün 100. yılımızda başlangıca göre büyük mesafeler kaydettiğimiz muhakkak. Ancak 100 yıl önceki umudu hayata geçiremediğimiz de bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Tüm bireylerin eşit ve onurlu vatandaşlar olarak, refah içinde, insanca bir yaşam sürebildiği, insanlığa bilimsel, kültürel katkı sunabilen, tam bağımsız bir ülke olabilmemiz için ihtiyacımız olan şey 100 yıl önceki ile aynı; fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmek ve çok çalışmak. İkinci yüzyılda, çok geçmeden, bunu başaracağımıza tüm kalbimle inanıyor, güveniyorum.
devamını görProf. Dr. Alpay AZAPCumhuriyet, yaşamımı, mesleğimi, anneliğimi ve yaşam hakkımın vazgeçilmezi… Yaşasın Cumhuriyet!
devamını görDoğa RUTKAYBizim evde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o meşhur kalpaklı fotoğrafı duvarda asılı durur. Çalışma masamın üzerinde de aynı fotoğraftan yapılmış camdan minik bir büstü vardır. Çalışırken ara sıra göze göze geldiğim. İster siyah beyaz olsun ister renkli, gök rengi gözlerinden yansıyan direniş, inanç, zafer ve umut küçük kişisel hayatlarımızda yol gösteren mavi, parlak, görkemli bir ışık yayar. Bazen çok ama çok zor zamanlardan geçeriz hepimiz. Hayat bu, olur bazen. Pes etmenin, bırakmanın, vazgeçmenin uçurumunun kıyısına gider geliriz hani. İşte tam da o anda, o gözler bizimle konuşur ve o mavi ışık bize vazgeçmemeyi, yola devam etmeyi, inanmayı hatırlatır. Kimsesiz, yalnız, güçsüz, çaresiz hissederken "Ayağa kalk, yürü" der. Çünkü Anadolu fakru zarurette, bütün imkânsızlıklarda, bütün kuşatılmışlıklarda dahi ayağa kalkanların yurdudur, onu hatırlatır bize. İşte o yüzden Anadolu’da çoğu evde onun resmi asılıdır. İşte o yüzden depremde yıkılmış bir duvarın yıkılmamış köşesinde onun resmini görürüz hâlâ. O hem gerçek hem de mittir. Mitler ölümsüzdür. 100. Yaşımız kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet.
devamını görKevser Aycan Aşkım SAROĞLUGüzel olan ne varsa Cumhuriyet' in 100' ünden... Geleceğe güvenebilmek Cumhuriyet' in 100' ünden.... Sahip olduğumuz tüm haklar, topraklar Cumhuriyeti'in 100' ünden... Daha binlerce yıl var olsun, hep yaşasın Cumhuriyet...
devamını görMeltem KOYUNOĞLUEvet, belki Baş Komutan Mustafa Kemal Atatürk'ün yaşadığı zamanlara bire bir şahit olamadık, ama kendisi bize maddi ve manevi büyük miraslar bıraktı. Bu mirasların en önemlisi biliyoruz ki: CUMHURİYET! Dün de, bu gün de bu mirası nasıl koruduysak yarında korumaya devam edeceğiz Atam! Bizlerdeki bu sevgi, bu duygu nasılsa bizlerde bu sevgiyi ve duyguyu çocuklarımıza aşılayarak Cumhuriyetimizi ilelebet koruyacağımıza senin huzurunda yeniden söz veriyoruz. Cumhuriyetimizin 100. Yaş Günü kutlu olsun. Nice Yüzyıllara
devamını görNurgül BOYRAZCumhuriyet'in 100. yılını görmüş ve coşkuyla kutlamış olmak çok gurur verici. Öncelikle Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Cumhuriyetin 100 yıl boyunca güçlenerek ayakta kalmış olmasını sağlamış benden önceki neslin ve yüzlerce, binlerce yıl daha ayakta kalmasını sağlayacak gelecek nesillerin önünde saygıyla eğiliyor ve tüm sevgimi bu mektupla onlara yolluyorum.
devamını görRamiz Tuna ÖZDEMİR