ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Atam Cumhuriyet'i siz kurdunuz, bize yaşatmak düşer, biz de en sonraki nesillere umarım güzel bir cumhuriyet bırakırız. Not: solcuyum.

    devamını gör
    Yusuf Ali KIRLI
  • Sevgili Cumhuriyet'i kazanmamızda emek harcamış değerli insanlar, bugün 100 yaşına bastın. Büyük anneannelerimizin, büyük babaannelerimizin dedelerimizin ; annemlere, babamlara miras bıraktığı Cumhuriyeti ilerletme sırası bizde. 19 Mayıs 1919'da Atatürk'ün Samsun'a çıkarak başlattığı Kurtuluş Savaşı 29 Ekim 1923 yılında başarıya ulaşmıştır. Yeni kurulan cumhuriyet ile halk kendi kendini yönetme hakkına sahip olmuştur. Artık kendi geleceğini kendisi belirleme hakkına sahip olmuştur. Kurtuluş Savaşı'ndan başlayan, Cumhuriyet'in ilanına kadar devam eden zorlukları biliyoruz. Ülkemiz yeni kurulduğunda ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmak için tüm çabaları da biliyoruz. Biz de Türk gençleri olarak geçmişimize, Cumhuriyetimize ve geleceğimize elimizden geldiğince sahip çıkacağız. Gözünüz arkada kalmasın, bizler varız!

    devamını gör
    Sudenaz ÖZKAN
  • Ailemizdeki Cumhuriyet kuşağının son temsilcisi babaannem Sevim Ertuna’nın gözünün dolduğunu bir kez gördüm hayatımda: 10 Kasım 1938’de, Atatürk’ün öldüğü haberini alan 11 yaşındaki öğrenci halini yıllar sonra bana anlatırken… Doğduğum aile bir Cumhuriyet inşasıydı ve buna minnettardı. Subaylar, devlet memurları ve öğretmenler; İstanbul’daki hayatlarını farklı zamanlarda Cumhuriyet’in merkezine, Ankara’ya taşımış orta sınıf mensupları… Üniversite yıllarında aileye karşı mesafe, resmi ideolojiye karşı şüphecilikle harmanlandı. Bir başkaldırı olmasa bile, sert bir sorgulamanın hayata giren yeni dostlar ve kitaplar üzerinden tedavülde olduğu dönemdi. Üstelik 90’ların sonu 2000’lerin başına denk gelen bu dönem, popüler entelektüel alanın post-modernizm akımlarından beslenip memlekette ters giden her şeyden Cumhuriyet ve kurucu kadroyu suçlayan isimlerin medyada ve kültür sanat hayatında tekelleştiği zaman dilimiydi. Kısa sürede bu rüzgarın bir karşı iktidar mücadelesinin boğucu fırtınası olduğu ortaya çıktı. En azından bizlerin nezdinde. Seçtiğim meslek olan gazetecilikte tercihim dış haberlerdi. Afganistan’a, Pakistan’a çatışmaların bir türlü sonlanamadığı Irak’a gittim. Arap halkları kendilerini on yıllardır demir yumrukla yöneten liderlerini devirmek için sokaklara döküldüğünde Tunus ve Mısır’daydım. Protestoların küresel ve bölgesel güçler tarafından rejim değişikliği için birer kaldıraç olarak kullanıldığı dönemde vekalet savaşının kavurduğu Libya ve Suriye’ye defalarca yolculuk yaptım. Gazze, Batı Şeria ve İsrail’de güvenlik, insan hakları ve demokrasi arasındaki kırılgan bağı, özgürlüğün bedelini sorguladım ve dini öğretilerin toprak ele geçirme ve insan hayatına kast etmede nasıl araçsallaştırıldığına tanık oldum. Cumhuriyet’in ve laikliğin ne anlama geldiğini esas olarak onların yokluğunda, on yılı aşkın süren bu savaş muhabirliği döneminde anladım. Her ne kadar aşındırılmış ve örselenmiş olsa da her ne kadar evlatları arasında ayrımcı uygulamalara yol açan bir şekilde kurumsallaştırılsa da büyük bir bereketin olduğu kadar büyük belaların da coğrafyası olan bu bölgede bir yaşam alanı açtığına tanık oldum. Temel aydınlanma değerlerinden beslenen bu inşa projesinin kısa sürede tedavüle sokulan karşı devrimci müdahalelerle özünden ve ideallerinden uzaklaştırılmasına karşı panzehrin, bir sonraki yüzyıla havale edilen kof bir revizyonizm değil, eşitlikçi bir restorasyon olduğunu kabul ettim. 1938 10 Kasım’ında “şimdi bize ne olacak?” diyerek gözyaşı döken o genç kız belki bir zamanlar oldukça naif gelirdi. Onu ancak yıllar sonra anlayabildim.

    devamını gör
    Can ERTUNA
  • Ben bir Cumhuriyet kadınıyım. Biz Cumhuriyet kadınları sana müteşekkiriz ATAM. Cumhuriyetimizin 100. yılının geleceğe büyük bir ümitle bakmamızı sağlayan gurur verici atılım ve başarıları, her türlü zorlu engelin aşılması konusunda bizlere güç vermesi dileğiyle. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yazılan kurtuluş destanının gururunu, heyecanını ve bu destanın varış noktası olan Cumhuriyetimizin ilanının 100. yıldönümünü büyük bir coşkuyla kutluyorum. Atatürk'ün önderliğinde büyük Türk milletinin kanı, canı ve sonsuz emekleriyle kurulan Cumhuriyetimizi, tüm değerleriyle sonsuza kadar yaşatmak hepimizin vazgeçilmez ortak sorumluluğudur. Ebediyen HÜRRİYET! İlelebet CUMHURİYET! Nice 29 EKİMLERE!

    devamını gör
    Başak YÜMÜN
  • Cumhuriyet’im, 45’li yaşlarda bir evladınım ben, İstiklal Marşı’nı hep yüksek sesle söylemiş, İzmir’deki ilk kurşunu, Çanakkale’deki şehitlerini, eksik çarıklarıyla toprağını savunan gencecik vatanseverleri düşünüp duygulanan. Emekle, canıyla özgürlüğünü kazanmış bir milletin evladıyım. Ata’mızla övünen ve bu can pazarında onunla birlikte yol alan halkını saygı ve minnetle anan. Oğlum 9 yaşına geliyor, adı Ata. Gurur duyuyorum adıyla, seni payidar kılmak için benim gibi sorumlulukları olduğunu biliyorum. Vatansever, saygılı, farklılıklara değer veren, değerlerine sahip çıkan bir birey, bir insan olması için uğraşıyorum. Başını eğme, haksızlığın ve zorbalığın karşısında ataların gibi dürüst ve cesur ol diyorum. Senin sayende oluştu fikirlerim, sayende hayatı özgür bir insan olarak tanıdım. Doğumdan sonraki ilk ağlayışımda senin özgürlüğünün gücü vardı, bugün kendimi ifade ederken de gücüm yine senden kaynaklı. Özgür olmak, değerlerine sahip çıkabilmek seninle mümkün. İyi ki varsın.

    devamını gör
    Ali İlker YÜKSEL
  • Türk bayrağına saygı gösteren ve milli kimliğimize bağlılığımızı yansıtan Cumhuriyet Bayramı'nın 100'üncü yılını, Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin asil evlatları olarak hep birlikte gururla ve coşkuyla kutluyoruz.. Alp Er Tunga'dan Bilge Kağan'a, Tuğrul Bey'den Alparslan'a, Melikşah'tan Fatih Sultan Mehmet'e ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e kadar nice kahramanlar.. Onlardan aldığımız mirası Cumhuriyet'le taçlandırılmış bir milletin mensubu olmakla gurur duyuyorum.. Yok olacağı düşünülürken defalarca küllerinden doğan bir milletin bir kez daha şahlanışıdır CUMHURiYET... Damarlarımızdaki asil kandan aldığımız güçle Atatürk'ün armağanı olan Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatmak biricik gayemiz ve görevimizdir.. Toprağı “Vatan” yapan şehitlerimize rahmetle.. Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk'üm diyene!

    devamını gör
    Ayşegül ÇOBAN
  • Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümü kutlu olsun. Nice senelerimize, her daim el ele, hep birlikte ve de güçlenerek… Bu ülkenin bir evladı olarak tüm dünyada barış ve huzurun olmasını diliyorum ve de Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ferdi olarak iyi ki TÜRKİYE diyorum!

    devamını gör
    F. Özge ÇAVUŞ
  • Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları sizleri minnet ve dualarla anar bize bıraktınız bu vatan için size minnettar ve bu vatanı şerefli bayrağımızı korumak bizim en değerli görevimizdir. Rahmetle anıyoruz.

    devamını gör
    Muhammed Beyazıt YILDIZ
  • Adına Türkiye Cumhuriyeti denen mucizenin kuruluşundan bu yana tam bir yüzyıl geçti. Bu mucizeyi gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk’ün anısı bugün hâlâ her Türk vatandaşının kalbinde ilk günkü sevgi, saygı ve minnettarlıkla yaşamaktadır. Onun büyüklüğü sadece ülkesini işgalden kurtarmakla değil, aynı zamanda hayata geçirdiği “harf devrimi” “kıyafet devrimi” “sanayi devrimi” gibi reformlarla halkını “muasır medeniyetler” seviyesine taşımakla da ilgilidir. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, o günün fedakâr girişimcilerinin, olağanüstü bir çabayla kalkınma hamlesinin içinde Ata’mızın yanında yer almalarına vesile olmuş ve ilk on yılda gelişme adına inanılmaz hamleler yapılmıştır. Ailece, kalkınma hamlesinde Atatürk’ün yanında yer alıp, özverili çalışmalar yapan sanayici Nuri Demirağ’ın torunları olmaktan büyük gurur duymaktayız. Sivas, Divriği doğumlu büyükbabamız Nuri Demirağ, ülke işgal altındayken İstanbul Mali Varidat (denetleme) Müdürü olmuş, daha sonra ticarete atılmıştır. Cumhuriyet kurulduktan sonra da kardeşi ile birlikte müteahhitliğe başlayıp çeşitli bakanlık binalarını, ayrıca Bursa Merinos, İzmit SEKA, Sivas Çimento gibi fabrikaları yapmışlardır. Ülkenin kalkınmasının, şehirlerin birbirine bağlanması yoluyla gerçekleşebileceği gerçeğinden yola çıkarak inşa edilmekte olan demiryollarında ilk Türk müteahhitleri olarak Samsun-Sivas hattını başarıyla hayata geçirmiş, daha sonra da demiryolu inşaatlarına devam etmişlerdir. 10. Yıl Marşı’ndaki dizelerden ilham alan Atatürk onlara Demirağ soyadını vermiştir. Havacılığın, ülkelerin kuvvetlenmesinde önemli rol alması gerektiğinde de Nuri Demirağ maddi, manevi bütün varlığını ortaya koyarak uçak imalatına girişmiş, Beşiktaş’ta “Nu.D. Tayyare Fabrikası”nı kurmuştur. Daha sonra da Yeşilköy’de uçak hangarları, pistler, pilot ve teknisyen yetiştirmek üzere Gök Okulu’nu kurup 1930’larda devletin havacılık çalışmalarıyla birlikte ülkemizi dünyada kendi uçağını imal edebilen beş ülke arasına sokmuştur. Cumhuriyet coşkusuna katkı sağlamış bir ecdadın torunları olmak bizler için büyük gurur kaynağıdır.

    devamını gör
    Bilge KUM