ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Cumhuriyet Sen Ey bir asırlık çınar Anıt gibi yükselen karşımda Kimi yaprağın toprağa karışmış Kimi zümrüt yeşili Taptaze dalında Ne fırtınaları göğüsledin Ne yaman kışları Konuk ettin dallarında Nice göçmen kuşları Beni korudun, kolladın Ruhumu yücelttin Tarihimi, köklerimi buldun "Türk, övün, çalış, güven" Dedin Kalktım düştüğüm yerden Övündüm, çalıştım, güvendim Mutlandım Umutlandım Kutlandım. Hedefimiz artık tekti Tarlalarımız bitekti Harf, dil, din Milli hisler Halk ezgileri Halk oyunları Eğitim, öğretim Giyim, kuşam yenilendi Türküler, şarkılar, marşlar Bestelenip dillendi Yasalarla rahatladık Sırtımızı dayadık çınara Daldık derin uykulara. Yıllar geçti Bugün Cumhuriyet yüz yaşında Çok yaşa Cumhuriyet Diye bağırdık Ata'yı yanımıza çağırdık. Hak hukuk var mıydı Ya savaş ya barış İleri miydik, geri miydik Derdi dertle mi yamadık Uykularımız kaçtı Bir daha uyuyamadık.

    devamını gör
    Demet Gökay
  • Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923 gününde her yılın 29 Ekim gününü Cumhuriyet bayramı olan Türk milletine armağan etmiştir ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" demiştir. Bu kutlu yola "Cumhuriyet Fazilettir" diyerek çıktın. Bize ve geleceğe armağan ettiğin en önemli miraslardan biri de fakatsız Cumhuriyettir. Bizler senin ışığında gitmeye her daim devam edeceğiz.

    devamını gör
    Soydan ARAS
  • Cumhuriyetimizin 100.yılında vicdanı hür, çalışkan, Atatürk’çü iki birey yetiştirmenin ; kendi ayaklarımın üzerinde durmanın gururunu Atam’ın izinden yürüyerek şiddetle hissediyorum. Ne mutlu Türküm diyene ; emeklerine sağlık Mustafa Kemal ATATÜRK , sen olmasan biz bu kadar özgür olamazdık 

    devamını gör
    Duygu Işıklı DAVASLI
  • Mehmetçiğin ruhu dolaşır memleketin semalarında, Çanakkale'de adım atıp Ankara'yı selamlar hülyaları. Kocatepe'de selam verir Başkomutanına. İlk hedef Akdeniz Ulus'ta taçlanır, meclis koridorlarında yankılanır. Yaşasın Cumhuriyet!

    devamını gör
    Mustafa TUNÇEL
  • Türkiye Cumhuriyeti'nin yüzüncü yılı, ülkenin tarihinde büyük bir öneme sahip olan bir dönüm noktasını temsil ediyor. 1923 yılında ilan edilen Cumhuriyet, Türkiye'nin modernleşme sürecinde atılan temel adımdır. Bu yıl, Cumhuriyetin ilanının üzerinden tam bir asır geçmiş olması dolayısıyla ülkede coşkuyla kutlanmaktadır. Türkiye, Cumhuriyet'in ilanından bu yana büyük bir değişim ve dönüşüm geçirerek çağdaş bir ulus-devlet haline gelmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün liderliğinde gerçekleştirilen ulusal kurtuluş mücadelesi, Türkiye'nin bağımsızlığını kazanmasını sağlamıştır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte ülkede bir dizi reform gerçekleştirilmiş, eğitim, hukuk, ekonomi, sağlık gibi alanlarda köklü değişiklikler yapılmıştır. Bu reformlar sayesinde Türkiye, çağdaş bir toplum haline gelmiş, demokrasi ve insan haklarına dayalı bir yapı oluşturmuştur. Yüzüncü yıl kutlamaları, ülkede çeşitli etkinliklerle dolu bir dizi etkinliği içermektedir. Sanat, kültür, spor ve eğlence alanlarında düzenlenmiştir.

    devamını gör
    Kubilay İsa BASTIRMACI
  • 100 yıldır olduğu gibi ilelebet payidar kalacak ülkeme: Biz Ata’mızın verdiği vazifeyi layıkıyla yerine getirmek için çabalıyoruz. Fakat bir yerlerde hâlâ hainler mevcut. Onlar daimi istikbalimize göz dikmişlerdir. Bizi hassas noktamız olan memleket sevdası ve din hususlarında adeta zehirlemek için, yılan gibi dolaşmaktadırlar. Yapmamız gereken laiklikten vazgeçmemektir. Kuşaktan kuşağa geçmesi gereken değerimiz; yöneticimiz değil, sadece vatan sevgimiz olmalıdır. Egemenliğimizin kaynağı milletimizdir. Bunu gelecek nesillere aktarmanın hassasiyetine varmalıyız. Cumhuriyet’in ilanının, Türk halkının muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için en büyük adım olduğunu bilmeliyiz. Bu adımdan geri dönmek demek; egemenliğe erişmek için kan, ter döken milli mücadele kahramanlarımızın emeklerini boşa çıkarmak demektir. "Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz’’ deyip yarın gerçekten Cumhuriyet'i ilan eden Mustafa Kemal Atatürk’ten ve silah arkadaşlarından biz razıyız, Allah da razı olsun.

    devamını gör
    Tuğba ŞENSOY
  • CUMHURİYET’E SESLENİŞ Ben 1941 yılının Türkiye’sine, İstanbul’da doğdum. Gururluydum; Müslüman ağırlıklı bir imparatorluğunun enkazından çağdaş bir toplum yaratmayı başarmış insanlardan birinin kızıydım. O mucizenin başlangıcına yetişemesem de yoktan var edilmiş ülkemin gelişim yıllarına tanıklık etmiştim. Cumhuriyetlerini dünyanın en ileri devletlerinin hizasına getirmeye yeminli diğer babaların kalbi gibi, benim babamınki de vatanı için atıyordu. Hepsi umutla, gayretle, fedakârlıkla bin türlü hastalığı yenmek; bataklıkları kurutup yanmış toprakları canlandırıp verimli hale getirmek; yollar, barajlar inşa etmek ve en önemlisi yüzde doksanı okuma yazma bilmeyen cahil halkı eğitmek için seferber olmuşlardı. Şanslıydım; ilkokulu Anadolu’nun bağrında, ilkel bir Orta Çağ kasabasından bir hamlede yüz yılları aşıp, Yeni Çağ’a atlayarak bir başkente evrilmiş Ankara’da okudum. Ancak 19. yüzyılın ikinci yarısında kazandıkları kadı nikâhı ve mirastan üçte bir hak ediş için sevinen, ortaokula 1862, üniversiteye ise 1914 yılında kavuşan büyükannelerimden çok daha şanslıydım üstelik. Türk yasaları önünde her alanda erkeklerle eşit doğmuştum! Kıvançlıydım; 1970’li yılların sonuna kadar eğitimcilerinin yüzde 60’ı, finans sektöründe çalışanlarının yüzde 50’si, hukukçularının yüzde 40’ı, hekimlerinin, eczacılarının yüzde 30’uyla Avrupa kıtasında çalışma hayatına kadın katkısı en fazla olan ülkenin, Türkiye’min vatandaşıydım! Hayatımın altmış yılı boyunca çeşitli engellere takılsa da ilerlemesini seyrettiğim, uzun süredir de itibar kaybına şahit olduğum Cumhuriyet’im için bugün şunları diyebiliyorum: Sayende birey oldum, erkeklerle her alanda eşit oldum, değerlerinle eğitildiğim için kimseye muhtaç olmadan yaşadım, başım öne eğilmedi. Fabrika ayarların şaşarken öngöremediklerim, engelleyemediklerim için bağışla beni. Üzgünüm ama umutsuz değilim. Seni çok daha kötü şartlarda kuran Atatürk’ümüzün yolunda yürüyerek kaybettiklerimizi geri kazanacak, çağdaş dünyaya, hukukun üstünlüğüne, demokrasiye ayarlanmış tüm kurumlarımızla yeniden doğacağız Cumhuriyet’im! Sen var oldukça biz, biz var oldukça sen hep var olacaksın!

    devamını gör
    Ayşe KULİN
  • Atatürk’ün en büyük eseri 100 yaşında. Bir Türk kadını olarak ben doğduğumda da Atatürk vardı, bugün de içimizde daha güçlü, daha güzel bir Atatürk var. Öyle mutluyum ki… Bugünlerimizi ona borçluyuz. Cumhuriyet sonsuza kadar…

    devamını gör
    Gönül ERCİYAS
  • Sevgili Cumhuriyet, varlığının armağan olduğu 100. yılı görebildiğim için oldukça mutlu ve gururluyum. Bize geleceğin yolda fedakârca, cesurca, azimle yürüyen Gazi Mustafa Kemal ve bu davada yer alan tüm yol arkadaşlarını, bu yolda yıllar yılı çarpışan, kanını feda eden Atalarımızı minnet ve saygıyla anıyorum. Bize geldiğin yollar hep taşlıydı, yokuştu ancak bize geldiğin günden beri yolumuzu çiçekli, yokuşları düzlük kıldın adı güzel Cumhuriyet. Yegâne temelimiz inkılap, özgürlük, çağdaşlık yolunda daima seninle yürümek. Nice 100. yılları göresin şanlı Cumhuriyet!

    devamını gör
    Gamze GENEZ