
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR
Sayın Cumhuriyet, 100. doğum günün kutlu olsun! Sen, benim için bir umut, bir ışıksın. Sen, benim için eşitlik, özgürlük ve demokrasinin sembolüsün. Sen, benim için bir ulusun bağımsızlığının ve egemenliğinin ifadesisin. Seninle birlikte bu topraklarda yaşayan her insan eşit haklara sahip oldu. Sen, kadınların seçme ve seçilme hakkını verdin. Sen, farklı etnik ve dini grupların birlikte yaşamasını sağladın. Sen, bu toprakları çağdaş bir ülkeye dönüştürdün. Seninle birlikte, bu ülke büyük başarılara imza attı. Sen, Türkiye'yi bir dünya gücü haline getirdin. Sen, Türkiye'yi bilim, teknoloji ve sanatta öncü bir ülke haline getirdin. Sen, Türkiye'yi insan hakları ve demokrasi alanında örnek bir ülke haline getirdin. 100. yaşında bile sana minnettarım. Seni daha da ileriye götürmek için, elimden geleni yapacağıma söz veriyorum. Saygılarımla,
devamını görSedat YARDIMCICumhuriyetimizin 100.yılını biz kutluyoruz, kıyamete kadar torunlarımız kutlayacak.
devamını görHalil ERTANUlu önder Mustafa Kemal Atatürk‘ün ve aziz Türk milletinin azmi, inancı ve vatan sevgisiyle kurtardığı bu millet daha nice yüz yılları coşkuyla ve minnetle kutlayacak. Cumhuriyet bir milletin esaretten kurtuluşu, bir devrin bitişidir. Gelecek nesiller bu büyük devrimin gururuyla demokrasinin ve özgürlüğün onlara sağladığı imkânlarla yaşayacaklar. Türk milletinin aziz gençleri Atatürk’ün yolunda onun ilke ve inkılaplarından ayrılmadan Cumhuriyetinizi koruyun. Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır. Çaresiz hissettiğiniz her an ulu önderimizin sizlere hitabesiyle yılmadan yıkılmadan yolunuza devam edin. Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur. Ne mutlu Türküm diyene!
devamını görSeda SEVERSevgili Türkiye Cumhuriyeti,
devamını gör
100 yıllık gurur dolu yolculuğunda, seninle birlikte nice başarılara imza attık. Göklerde parlayan yıldız gibi, seninle büyüdük ve güçlendik. Bu mektubu kaleme alarak, senin ve başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere kurucu kadroların sayesinde bugüne kadar eriştiğimiz değerleri, başarıları ve geleceğe dair umutlarımızı paylaşmak istiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti'nin bizler için anlamı, özgürlük, bağımsızlık ve eşitlik demektir. Bu değerler sayesinde, her birimiz daha iyi bir gelecek için çalıştık ve Türkiye'nin kalkınmasında emek harcadık. Kurucu kadroların öncülük ettiği bu yolda, bizlere armağan ettiği bağımsızlık ve çağdaşlık duygusuyla gönül borcumuzu ödeyemeyeceğimizi biliyoruz. Bugün Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın önde gelen ekonomilerinden biri haline gelmiştir. Bunu başarabilmek için, eğitim, sağlık, sanayi ve altyapı gibi birçok alanda büyük adımlar attık. Bir yandan geleneklerimize bağlı kalmayı başarırken, diğer yandan yenilikçi ve vizyoner bir anlayışla değişime ayak uydurduk.
Gelecekte ise teknoloji ve inovasyon, Türkiye'nin daha da ileri gitmesini ve kalkınmasını sağlayacak en önemli itici güç olacaktır. Genç nesillerimizin enerjisi ve bilgi birikimiyle, yapay zekâ, yaşam bilimi, biyoteknoloji ve temiz enerji gibi alanlarda dünya çapında liderliği hedeflemekteyiz.
Hayal ettiğimiz gelecekte, Türkiye Cumhuriyeti her alanda daha güçlü, daha özgür ve daha refah bir ülke olarak var olacaktır. Bunu başarmak için, hepimizin üzerine düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmeli, Cumhuriyet’in değerlerini her zaman koruyarak, bu topraklara olan bağlılığımızı göstermeliyiz.
Sevgili Cumhuriyet, 100 yıllık serüvenin kutlu olsun! Sana olan bağlılığımız, sevgimiz ve saygımızla, geleceğin umut dolu yarınlarına yürüyoruz. Daha nice yüz yıllara, el ele, omuz omuza…
Derin saygı ve sevgilerimle,Tansu YEĞENCUMHURİYETİMİZE SEVGİLERLE... 29 Ekim günü milli bayram günümüz. Bugünü coşkuyla kutlamamızın nedenleri çok. Hatırlayalım, 29 Ekim 1923 günü başlayan o sürecin sadece birkaç özelliğini: • 29 Ekim 1923, 10 yıl süren bir “savaşlar dönemi”ndeki yenilgilerden sonra, Kurtuluş Savaşımızı kazanıp yeniden bir “bağımsız devlet” olduğumuz gündür. • O yeni bağımsız devletin rejimi -krallık, imparatorluk, çarlık, padişahlık gibi- makamların babadan evlada geçtiği, artık çağdışı kalmış olan totaliter bir rejim değildir. Millet iradesine dayanan bir cumhuriyet rejimidir. 29 Ekim 1923 günü, o yanıyla, en büyük “siyasal devrim”imizi yaşadığımız gündür. • 29 Ekim 1923 günü, aynı zamanda kendi kuruluşu da başlı başına bir devrim olan cumhuriyet rejimimizin -çeşitli alanlardaki- çağdaşlaşma hamlelerinin başlangıcıdır. “Hukuk devrimi, eğitim devrimi, laiklik devrimi, kadın hakları devrimi” gibi atılımlar, cumhuriyetin ilanını izleyen dönemde birbirini izlemiş ve yeni devletimizin temel yapılarını oluşturmuştur. • Devletin bağımsızlığının şartlarından olan sağlam bir ekonomik düzene kavuşmak amacıyla devlet eliyle başlatılan ekonomik kalkınma hamlelerinin, ulaştırma, iletişim, karayolları, köy yolları gibi altyapı yatırımlarıyla birlikte, tarım ve sanayi başta olmak üzere her alandaki planların uygulanması ve geliştirilmesi de cumhuriyetle başlayan süreçlerin sonucudur. *** Bu eşzamanlı hedefler ve gelişmeler saymakla bitmez. Cumhuriyet Bayramımızı kutlarken bunların hangisine öncelik verilmelidir? Hangilerinin öncelikli anılması daha önemlidir? Bu sorunun cevabı basittir: Hepsinin... Eğer bütün bunları bir araya getirecek bir sözcük arayacaksak o sözcük de bellidir: “Çağdaşlaşma”... Cumhuriyetimizin yukarıda hatırladığımız özelliklerinin hepsi sonuç olarak o tek hedefe yöneliktir. Her alanda “çağdaşlaşma” hedefine... Dilerim, Cumhuriyetimizin bu yıl dönümü, o hedefe uygun yeni bir sürecin başlangıcı olur. Bu dilekle, Doğan Yayınları’nın tüm mensupları ve okurlarıyla birlikte, tüm yurttaşlarımızın Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarım.
devamını görAltan ÖYMENBizleri ümmet anlayışından millet anlayışına taşıyan, padişahın önünde tebaa olmak yerine hukuk önünde yurttaş yapan ve özgür bireyler olmamızı bizlere armağan eden Cumhuriyetimizin 100.Yılı Kutlu olsun. Bizlere bu Cumhuriyeti armağan eden Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmetle anıyoruz. 100 değil 1000 yıl geçse de Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
devamını görGüven GÜRCÜOĞLUUlu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kurulan Cumhuriyetimizin 100. yılına ulaşmanın heyecanı ve coşkusu ile birlikte "Cumhuriyet'e Mektuplar" adlı bu özel eserde yer almaktan mutluluk duyuyorum. Cumhuriyetimize olan derin sevgimizi, saygımızı ve bağlılığımızı aktarabildiğimiz imza niteliğindeki bu kitap için Doğan Kitap’a teşekkürlerimi sunuyorum. Atatürk'ün "muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkma" hedefini, sadece bir ideal olarak değil, aynı zamanda bize bıraktığı en kıymetli miras olarak görmek ve bu mirası sahiplenmek, onu korumak ve gelecek nesillere aktarmak en büyük gayemizdir. 1923'te başlayan bu yolculukta Cumhuriyet'in ilanı, bizlere bağımsızlık ve özgürlüğün yanı sıra, demokratik değerler, eşitlik ve adalet anlayışını da getirdi. Yalnızca coğrafi sınırlarımızı korumakla kalmadık, aynı zamanda bir ulus devlet olarak eğitimde, sanatta, bilimde ve ekonomide büyük atılımlar gerçekleştirdik. Atatürk’ün bize 100 yıl önce gösterdiği yol ve gerçekleştirdiği inkılaplar bugünümüze ve yarınımıza ışık tutmaya devam ediyor. Gelecek yeni neslin de bu yolun izinden giderek bizleri de geçeceğine ve çok başarılı işlere imza atacağına inancım sonsuzdur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün uluslararası arenada saygın ve güçlü bir Türkiye yaratma vizyonu, ortaya koyduğu kararlılık ve azmi; yaptığım işlerde zorluklara karşı yılmadan çalışmamı sağlayan en büyük itici güç oldu. 1978 yılında temellerini attığım Aksoy Holding, ülkemize sürekli değer yaratan, uluslararası alanda başarılı yatırımlar gerçekleştiren global bir şirket olma vizyonuyla çıktığı bu yolda; bugün çevik, dinamik ve yenilikçi yönetim anlayışımız ile ülke ekonomisine, çalışanlarımıza ve paydaşlarımıza değer yaratmaya devam ediyoruz. Aksoy Holding olarak Cumhuriyet'in değerlerinin izinde çalışmalarımızı durmaksızın sürdürmeye devam edeceğiz. 100 yıllık geçmişimizden aldığımız güçle Cumhuriyetimizin temel değerlerini rehber edinerek, teknoloji, inovasyon, sürdürülebilirlik ve toplumsal eşitlik alanlarında kendimizi sürekli geliştirerek en iyiye ulaşmayı hedeflemeyi sürdüreceğiz. Sadece şirketlerimizin başarılarına değil, aynı zamanda toplumun genel refahına, bize bırakılmış ve bizlerden sonraki nesle bırakılacak olan bu benzersiz mirasa daha fazla katkı sağlamak adına hep birlikte hiç durmadan çalışmaya devam edeceğiz.
devamını görErdal AKSOYSEVGİLİ CUMHURİYET, Yıllar önce, ben daha çocuktum ve sen de epeyce genç sayılırdın, o zamanlar geceleri sana dua ederdim hatırlıyor musun? Cumhuriyet derdim, iyi ki varsın. Sen olmasan ben belki de evde kapalı kalacaktım. Okulda öyle öğrenmiştik çünkü. Kadınlara özgürlüklerini sen vermiştin. Sokaklarda başı boş bisiklete binebiliyorsam bunu sana borçluydum. Sonradan adı Cumhuriyet olan pek çok ülkede kadınların zerre kadar özgürlükleri bulunmadığını öğrenecektim. Benim özgürlüğümün de seni suiistimal edenler tarafından elimden alınabileceğini… Ama o zamanlarda senin kudretine güveniyordum. Bir çocuğun anne ve babasının her işin altından kalkabileceğine duydukları güven gibi bir şeydi benimki de. Biraz büyüyünce, kabul ediyorum sana dudak büktüm Cumhuriyet. Eksiklerini gözüne sokup bana verdiklerini göz ardı ettim. Büyüyordum. Başka ülkelerle seni karşılaştırıp o kadar da eşsiz olmadığına kanaat getiriyordum. Küçük Prens’in dünyaya inip de bir gül bahçesiyle karşılaştığı anda olduğu yerdeydim. Ana babasını yarım kalmış hayalleri, eksiklikleri, günahları yüzünden suçlayan bir yeniyetmeydim. İnan ki, ilişkimizi iki yetişkin gibi kurmamız için bunlardan geçmem gerekiyordu sevgili Cumhuriyet. Sen de sana körü körüne inanan bir yurttaş istemezdin, biliyorum. Dünya etrafında bir tur atıp sana döndüğümde, yuvamın senin koruduğun topraklarım, yurdum olduğunu anladım. Ve senin biricikliğini… Ben büyüdüm Cumhuriyet. Sen hâlâ genç sayılırsın. Ama yorgunsun. Hırpalandın. Genç yaşında yıprandın. Korkarım ben büyümekle meşgulken seni yalnız bıraktım. Gücünün kaynağının bana uzandığını kavramam zaman aldı. Senin de bana gereksinim duyduğunu anlamadım. Affına sığınıyorum. Tamam şimdi, sırtını bana daya. Fikirlerimle, yapıtlarımla, inancım ve direncimle seni besleyeceğim. Bir tek ben mi? Yürekli kardeşlerimle ördüğümüz bir ağ ile seni sarıyoruz. Bir daha bırakmamak üzere. Çok kuvvetliyiz. Bir dağ gibi. Hissediyor musun? Evet, buradayız.
devamını görDefne SUMANİyi ki Cumhuriyet kadınıyım ve iyi ki onun öğretmeniyim...son nefesime kadar yetiştirdiğim bütün evlatlarıma tek sözüm şudur: vatanına ve milletine sahip çıkmayana hakkımı helal etmiyorum... beni yetiştiren öğretmenim bize hep bunu miras olarak bırakmıştı. Ben de benden sonrakilere bu sözü hep söyledim ve söylemeye de devam edeceğim. Atamın izinde her daim....
devamını görSibel GÜNERİ
