
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR
Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu güzelim Türkiye Cumhuriyeti'nin ulus devlet ve diğer ilkelerini sonsuza dek savunmaya devam edeceğim Özellikle ULUS DEVLET, CUMHURİYET VE MİLLİYETÇİLİK'ten rahatsız olanlara duyurulur. Öyle bir ülke inşa etmiş ki ulu önder Atatürk, hiçbir akıl bunu yok sayamıyor.
devamını görÖzlem ÇALIKCumhuriyet demek; özgürlük, demokrasi, eşitlik demek. İnsanların birbirine karşı saygı duyması, saygının oluşturacağı zeminle sevginin kalplere nakşedilmesi demektir. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün ilan ettiği Cumhuriyet'i tüm olumsuz koşullara rağmen korumak, ülkemizde ırk, din, dil, mezhep fark etmeksizin herkesin borcu olmalıdır. Ama en önemlisi de korumak için de Cumhuriyet'in anlamını, özünü tüm benliğimizle idrak etmemiz gerekir. Bunun için de geçmişten günümüze gelen tarihimizi az çok bilmemiz gerekmektedir. Gerekmektedir ki iç ve dış oyunlara karşı her daim önlem alıp Cumhuriyet'i koruyabilelim. Niye başka bir rejimle değil de Cumhuriyet ile yönetiliyoruz diye hayıflananlar var ise geçmişte neler yaşandığını araştırıp okusunlar, başka ülkelerin idari resimlerine baksınlar. İncelenip, araştırılıp okunduğu zaman Cumhuriyetin ne kadar değerli bir rejim olduğunun farkına varabilirler. Biz insanoğlu bir şeyin ne kadar değerli olduğunu ancak elimizden alındıktan sonra kavrayabiliyoruz. Önemli olan elimizde avuçlarımızda iken ne kadar değerli olduğunu kavrayabilmek. Onu koruyabilmek. Örneğin; elinizde sırça bir kadeh tutarken onunla oradan oraya koşturup onun kırılmasına müsaade etmezsiniz değil mi? Etmezsiniz. Peki onlarca şehit verilmiş, neredeyse her milimetresinde şehitlerimizin kanı olan bu ülkenin, küllerinden tekrar doğması demek olan Cumhuriyet'i de aynı özenle her daim korumamız ve yaşatmamız gerekmez mi? Umarım nice yüzyıllar boyunca şah damarımız kadar önemli olan Cumhuriyetimizi yaşatmayı başarabiliriz. Son olarak ise Cunhuriyetimizin 100. senesi kutlu olsun.
devamını görDuygu KELEŞTürkiye Cumhuriyet’i sayende Ben Cumhuriyetimizin 100.Yaşında eşitlik hakkıma, özgürlüğüme, sahibim. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesinde. onu büyük sevgi ve saygı minnetle anıyorum. O ne büyük insan; vatanını, insanını düşünen, halkına rol model olan lider, daima açtığı yolda, izinde gideceğim. cumhuriyet kadını olarak çalıştım, ayaklarımın üstünde durdum, durmaktayım. Çocuğumu Atasının izinde yetiştirdim, bu zamanlara kolay gelinmediğini, bu vatan bu bayrak için nice savaşlar verildiğini biliyor, vatanını bayrağını seviyor. Sen rahat uyu Atam. Başkumandanımız ve şehit arkadaşlarının ruhları şad olsun. Yurtta barış dünyada barış olsun. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar var olsun. Ne mutlu TÜRKÜM diyene. Saygılarımla.
devamını görEmine ÇİÇEKSevgili Mustafa Kemal Atatürk, Bugün, 29 Ekim 2023, Cumhuriyetin 100. yıl dönümü. Senin büyük önderliğin ve fedakârlıklarınız sayesinde, Türkiye Cumhuriyeti, 100 yıllık bir maziye sahip, güçlü ve bağımsız bir devlet oldu. Ben, Durmuş Efe Apak, 2008 yılında, senin kurduğun bu cumhuriyette doğdum. Senin ilke ve devrimlerini benimseyerek büyüdüm. Bugün, senin emanetine sahip çıkmak ve Cumhuriyetimizi daha da ileriye taşımak için buradayım. Cumhuriyetimizi, senin gösterdiğin yolda, çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak için çalışacağım. Bu yolda, Atatürk'ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" sözüne sıkı sıkıya bağlı kalacağım. Cumhuriyetimizin 100. yıl dönümü vesilesiyle, sana en içten saygı ve minnetlerimi sunuyorum. Saygılarımla,
devamını görDurmuş Efe APAKKurtuluş Savaşı bir dehanın ürünüdür. O Anadolu'da Ağrı'dır. Süphan'dir, Cilo dağıdır. O dağ, sonsuza kadar yaşayacak olan G. Mustafa Kemal Atatürk'tür.
devamını görMahmut BAYCANAtam, Büyük zorluklar ve fedakârlıklar içinde kurduğun, sonra da bizlere armağan ettiğin Cumhuriyet’imizi her türlü engele rağmen senin yokluğunda korumaya çalışıyoruz. Ülkemiz için bu yıl her yıldan daha zor bir yıl ve bu durum biraz daha sürecek gibi görünüyor. Yurdumuz üzerine oynanan oyunlar yıpratmaya başladı bizleri, ancak buna rağmen senin ölüm döşeğinde anavatana kattığın ve bu yıl dünyanın en yıkıcı depremini yaşayan, bunun yanında yüz binlerce insanını kaybeden Hatay’dan yazıyorum bu mektubu. Bizi bezdirmeye çalışıyorlar Ata’m. Biz Hataylılar olarak gözden çıkarılmış gibi hissediyoruz kendimizi. Tüm yaşadığımız olumsuzluklar bizi Hatay’dan çekip gitmeye zorluyor ama buradayız! Gitmiyoruz! Hataylıların nasıl ayağa kalkmaya çalıştıklarını uzun uzun yazmak isterdim. Kısa kısa bahsetmeden geçemeyeceğim. Bizim oradaki esnafımız yol kenarlarında işbaşı yaptılar. Hizmete devam ediyoruz dediler. Başka başka sektördeki iş kadınlarımız, iş adamlarımız da bunu yaptı. İnsanların kimisi çadırlarda, kimisi konteynerde kimisi de yıkılmayan evinde devam eden bir sürü depreme rağmen Hatay’dalar. Kimisi başka şehirlere gitti, depremler geçene kadar, sonra çoğu geri döndü. Bırakılacak gibi değil ki memleket. Öyle güzel bir memleket bırakmışsınız ki bize, ondan vazgeçmek mümkün değil Atam. Müteşekkiriz. Uzun yıllar oldu rahat, huzurlu bir nefes almayalı ülkemiz. Oynanan oyunlar ülkemizi biraz daha geriye attı. Ve şu an sizin bize bıraktığınız Türkiye o Türkiye değil. Ümidimizdir, tekrardan dirilmesi, küllerinden yeniden doğması. Yokluğunuzu her zaman hissetti bu ülke. Ama her şeye rağmen yolunuzdayız. Sonsuz saygı ve özlemle anıyoruz Ata’m sizi ve ülkemizi kurmanızda yanınızda olanları.
devamını görAlev ÖKSÜZUlu önderin kurucusu olduğu, vatandaşı olmaktan gurur duyduğum, karanlıkları aydınlatan Cumhuriyet, 100. yılının bize denk gelmesi büyük mutluluk kaynağı oldu bizlere. Asırlık çınar olmanın sevinciyle doldu yüreğimiz, yıllar önce ekilen ekinlerin hasadı bugünler, senin sayende her şeye ve herkese rağmen hâlâ ayaktayız, her şeyi değiştirmeye ve değişmeye muktediriz. Varlığın geleceğimizin garantisi oldu. Kişilerin değil sistemin yaşaması insanların yaşaması için ne kadar önemli, sayende gördük. Umarım ki çağdaş medeniyetin en üstünde olduğumuz, dünya topluluklarının öncüsü olduğumuz, ekonomik refahın en yüksek olduğu, bilime ve sanata en çok değer veren tüm bilim insanlarının ve sanatçıların bulunmak istediği, vatandaşı olmanın ayrıcalık, gurur, huzur, refah, güven veren liyakati ve adaleti her alanda koruyan ve bu özelliklerini hiç yitirmeyen nice asırlar daha yaşarsın ve seni yıkmaya değiştirmeye kimsenin gücü yetmez. Teşekkürler Atam, sen çok yaşa Cumhuriyet.
devamını görErhan OSANMAZCUMHURUN KÜLTÜRÜ
devamını gör
Cumhuriyetin temeli kültürdür. Cumhur kültürlü olmalı ki Cumhuriyet yaşayabilsin.
Bunu en iyi bilen insan Gazi'ydi. Yeni Cumhuriyeti kültür temeli üzerine oturtmak istemişti. Bir edebiyat, kültür ve eğitim şölenine dönen akşam sofralarında hiç askerlik anıları anlatmıyor, sürekli olarak kültür konuşuyordu. Kafasını kurcalayan konular genellikle kültür ve eğitim konularıydı. Çünkü Cumhuriyet'in yeni bir insan tipi yaratarak ayakta kalabileceğini çok iyi biliyordu.
Nasıl, etkisinde kaldığı Fransız İhtilali yeni Fransız yurttaşını ortaya çıkarmışsa, kendi devrimi de “Cumhuriyet yurttaşı” kavramını yaratacaktı. Bu amaçla halkevleri açıldı, Paul Hindemith gibi büyük besteciler müzik eğitiminin temellerini attı, üniversiteler dünya çapındaki Alman hocalarla çağı yakalamaya çalıştı. Tercüme büroları kuruldu, Maarif Vekaleti dünya kültürünü aktaran kitaplar, dergiler yayımlamaya başladı. Dil ve tarih kurumları çalışmaya başladı. Tiyatrolar, operalar, senfoni orkestraları kuruldu. Çok kısa zamana sığan bu yoğun, baş döndürücü kültür çalışmalarında yapılan her şey yüzde yüz doğru muydu? Elbette hayır. Devrim heyecanı içinde zaman zaman aşırılıklar yapıldı, ölçünün kaçırıldığı zamanlar oldu. Ama bunlar kaçınılmaz hatalardı. Zamanla hepsi yerli yerine oturacak ve bir dengeye kavuşacaktı.
Ne yazık ki kültür insanı Atatürk'ün ölümünden sonra bu kampanyalar hızını kaybetti, kültür ve “yeni yurttaş” oluşturma gayreti unutuldu. Atatürk’ün attığı temeller zaman içinde serpilip boy atacağına, biçimsel ritüellere, içi boş gösterilere dönüştü. Bu arada Cumhuriyet karşıtı çevreler kendi muhalefetlerini oluşturmak için eğitim çalışmalarına devam ettiler. Devrimlerden nefret eden, Atatürk adına tahammül edemeyen kuşaklar yetiştirdiler.
Atatürk “Cumhuriyet'in temeli kültürdür” derken sadece güzel bir söz söylememiş, en derindeki gerçeği işaret etmişti. Çünkü Namık Kemallerle, Tevfik Fikretlerle büyüyen bir neslin, bu etkiyle neler başarabileceğini bizzat kendi hayatında görmüştü. Ama bunun farkında olmayan, Atatürk'ün kültür boyutunu kavrayamayan ve kendilerine haksız bir biçimde “Kemalist” adını yakıştıran asker-sivil yöneticiler, devrimin içini boşalttılar, yeni Cumhuriyetçi kuşaklar yetiştirmediler ve statükoyla çarpışan büyük devrimciyi asık suratlı bir büst olarak tanıttılar. Bence Atatürk'e ve kurduğu cumhuriyete yapılan en büyük haksızlık budur.
100. Yılda, Cumhuriyet’in ilk coşkusuyla, devrimci ruhuyla bir kez daha sanatla ve kültürle donatalım dünyayı.
Nice yüz yıllara!Zülfü LİVANELİEğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin. Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir. Bireyler, farklı yeteneklere sahiptir. İnsanlar, bu yetenekleri beceriye dönüştürürse ve etik değerlerle birleştirirse, topluma katkı sağlarlar. Bu yetenekleri de bir kurama göre yedi kategoriye ayırmak mümkün: sanatçı ruhlular, asker ruhlular, lider ruhlular, ilham verenler, bilgeler, şifacılar ve bilim insanları. Muazzez İlmiye Çığ bilim insanıdır. Özdemir Asaf sanatçı ruhludur. Nasrettin Hoca bilgedir. Sabiha Gökçen asker ruhludur. Peki, Atatürk? Atatürk, yüzyılda bir olacak, tüm ruhları kendinde barındıran eşsiz bir ruha sahiptir. Ömrü cephelerde geçmiştir, asker ruhludur. Sanatı desteklemiş ve “Hakikat” isimli şiir yazmıştır, sanatçı ruhludur. Cephede bile kitap okumuş ve Nutuk’u ile birlikte birçok ders kitab yazmıştır, bilim insanıdır. Kurtuluş Savaşı’nda, insanları bağımsızlık değeri etrafında toplamıştır, ilham verendir. İnkılapların temelini oluşturan derin düşünceler sistemine sahiptir ve bunu insanlara aktarmıştır, bilgedir. İnsanların şifa bulduğu Yalova’da kaplıcaları inşa etmiştir ve birçok bölgedeki göçmenlerle bizzat ilgilenmiştir, şifacıdır. En önemlisi de bilimin ışığında ve eşitlik ilkesiyle medeni bir uygarlık yaratmak için Cumhuriyet’i kurmuştur, liderdir. İşte Atatürk, eşsiz bir ruhtur. Cumhuriyet de onun en güçlü eseridir. Bu eser de bizim rotamızdır.
devamını görÖzgür BOLAT
