
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR

Ben demokrasi âşığı avukat bir baba ve 1921 doğumlu, hayata 99 yıl boyunca tutkuyla sarılan, yüzlerce öğrenciye ışık tutmuş Cumhuriyet kadını bir edebiyat öğretmeninin kızıyım. Çok şanslıydım ki Cumhuriyet’i hissederek, sindire sindire öğrendim, yaşadım. Küçüklere sevgi, büyüklere saygıyla başlayan öğreti, eğitim vurgusuyla devam etti. Dört kız kardeş olarak hep daha fazla çalışmamız, örnek olmamız, kendi ayaklarımız üzerinde durup ülkemize faydalı olmamız öğretildi. İş hayatında da bir kadın olarak ailemden aldığım Cumhuriyet değerleriyle var oldum ve bu sayede erkeklerle çevrili bir dünyada kendimi daha güvende hissettim, diyebilirim. Yayıncılık sektöründe kadınları duyulur, görünür kılma konusunda bana en büyük ilhamı yine Cumhuriyet verdi. Evimizde her zaman milli bayramlar büyük coşkuyla, aktif katılımla kutlandı. Ata’nın kazandıkları, devrimleri hep anlatıldı, hissettirildi. Demokrasiye sahip çıkmanın bir yolu olarak hep seçimlere katılındı, sandıkların sahibi olundu. İtiraf etmeliyim ki bu Cumhuriyet kuşağı bizlerden daha sıkı sahiplendi Cumhuriyetimizi. Bizler çok şanslıyız, 100. Yıla şahitlik ettik ve biraz da hazıra konduk. İkinci yüzyılımıza geçtiğimiz bu dönemde artık hızlanmamız, koşmamız, coşmamız lazım. Artık neden olmaz’ı değil de nasıl olur’u konuşmalıyız. Yüzümüzü geçmişe değil, geleceğe dönmeliyiz. Kadın sorunsalını erkeklerin de meselesi haline getirdiğimizde, cinsiyet eşitliği yolunda büyük adımlar atmış olacağız. Erkek çocuklarımızı bu bilinç ve duyarlılıkla yetiştirmeliyiz. Kadınlarımızı parlamento dahil, her yerde, her konuda ön sıralarda, aktif olarak görmeliyiz. Ülkemizi daha parlak, adaletli bir geleceğe taşımalıyız. Hızlanmalıyız, gençlere daha iyi örnek olmalıyız. Sanatta, bilimde, teknolojide öne çıkmalı, beyin göçünü tersine çevirebilmeliyiz. Hep beraber medeni yaşam standardını yakalamalıyız. Farklılıklarımız fırsatımız olmalı, bu güzel Anadolu’da hepimize, her renge yer var. Daha çok çalışarak ve paylaşarak büyümeliyiz. Norm Ender’in dediği gibi, Parlasın 100 Yaşındaki Cumhuriyetimiz!
devamını görGülgün ADIGÜN ÇARKOĞLU
100 yıl sürdü, 1000 yıl da sürecek. Türkiye Cumhuriyeti ebediyen devam edecek!
devamını görMehmed EMİN
Cumhuriyet en güzel yaşında diyoruz. Oysa Cumhuriyetimizin her yaşı ayrı güzel değil mi? Bugün bir kadın olarak, okuyabiliyorsam, konuşabiliyorsam, oy kullanabiliyorsam, sokağa her çıktığımda başım dimdik yürüyebiliyorsam, bir kız bir erkek evladımı eşit şartlarda yetiştirebiliyorsam Cumhuriyet sayesinde değil mi? Cumhuriyete doğmuş bir nesil olmanın gururunu ömrümce yaşayıp bu kutsal emaneti gelecek nesillere de devrederken onların da bu hisleri ve vazifeyi öğrenebilmesi için elimden geleni yapacağım. Emanetin emin ellerde Atam. Nice 100 yıllara, nice asırlara…
devamını görBüşra KENLİĞ
Ben bir Cumhuriyet kadınıyım... Tüm Cumhuriyet kadınları gibi en temel görevim; fikri, vicdanı ve irfanı hür nesillerin yetişmesine katkı vermek, evladımı bu hedef doğrultusunda yetiştirmek... İlk 100 yıl, Cumhuriyet fikrine alışmakla geçti. Kolay da olmadı niceleri ve kimileri için... Esas çalışma, bundan sonra başlıyor. Cumhuriyet'in temel felsefesi olan aydın ve ayakları yere sağlam basan bireyler ile bir ulus devlet olma fikrinin daha da yeşermesi, büyümesi, etrafına ışık saçması için üzerimize düşen görevi yapmanın zamanı esas ikinci yüzyılda... Dolayısıyla... Cumhuriyet'in bize açtığı yolu genişletmeye "yeni başlıyoruz"... Cumhuriyet, en başta kadınların omuzlarında yükseldi, yükselecek. Nice yüz yıllara...
devamını görTiraje ERGİNER ÖNDER
Canım Atam, senin bizlere bıraktığın bu güzel vatan için bizlerde elimizden geleni yapıyoruz. Ben 3. Sınıf öğrencisiyim; bebekliğimden beri senin sevginle, düşüncelerinle, fotoğraflarınla büyüdüm. Anne babadan önce Atatürk dedim. Evimizde, okulumuzda, gözümün gördüğü her yerde hep sen varsın. Senin harflerinle çok çalıştım; kendime inandım ve başardım; başarmaya da devam edeceğim. Annem sahip olduğum gücün damarlarımdaki asil kanda mevcut olduğunu ve kazandığım her başarının Atatürk'e armağan olduğunu söyler. Büyüdükçe seni daha çok okuyor, anlıyor ve hep çok seviyorum. Sen hangi yemekleri seviyorsan ben de onları yemeği istiyorum ama bazıları da hoşuma gitmiyor denemekten vazgeçmeyeceğim, bu sıralar sana yazılmış pek çok şarkı öğrendim, dinledim ama en güzeli de "Parla Yüz Yaşındasın" diye bitendi. Dilimde bu şarkıyla bitiyorum mektubu, dilerim yüzyıllar boyu yaşatırız seni insan güzeli Atam.
devamını görAli OCAK
100. Yılında Cumhuriyet’e sevgiyle, Yine bir sonbahar günü... Yine ağaçlar yapraklarını döküyor, ağaçlar yalnızlıkla sınanıyor, karıncalar yuvalarına çekiliyor, kuşlar göç yoluna düşüyor. Tıpkı 1923 sonbaharı gibi... Sonbahar bugün özgürce dalgalanan demokrasi bayrağının gölgesinde "merhaba" diyor ancak. Çocuklar güvenle uyuyor yuvalarında varlığınla. 2023 bir başka yaşanıyor ülkem sınırlarında... Cumhuriyet... Ata'mdan miras bırakılan en önemli emanet... Yüzler seninle gülüyor, hayat seninle mutlulukla yol alıyor, çiçekler seninle gülümsüyor... "Egemen, millet" diyor... Ülkemin ismi “Türkiye Cumhuriyeti” olduğundan beri kararlılıkla istikametini, istikbalini sürdürüyor. İlelebet sürdürecek. 1923’te tutuşturulan meşale nesilden nesle, elden ele, yürekten yüreğe taşınarak, asil geçmişini yaşatarak, varlığını sürdürecek... Cumhuriyet! 100 yaşındasın! Milletimin ufukta beklediği baharların öncüsü daima sen olacaksın. Milletimin iftiharı, onuru, gururu... İyi ki varsın Cumhuriyet!
devamını görİlknur İŞCAN KAYA
Atam, Senin sayende bu Cumhuriyet 100 yaşına bastı. Sen olmasan nasıl bir devlette, nasıl bir yöneticinin baskısı altında kalacağımızı düşünemeyiz. Korkusuzca girdiğin büyük savaşlarda korkusuzca düşmana attığın adımda sana ne kadar teşekkür atsak azdır. Bu büyük vatanını daha üste taşımak için elimizden gelen ne varsa yapmak bizim en büyük vazifemizdir. Gerekirse canımızı dişimize takacağımızı bilmeni isteriz. Okullarda okunan İstiklal Marşı, saygı duruşu senin ve senin gibi korkusuz şehitlerimiz ve gazilerimiz içindir. Bu şanlı bayrağımızı dalgalandırmak için can verir, kan dökeriz. Anıtkabir'de nur içinde yatman dileğiyle. Bu vatan seni çok özledi Atam.
devamını görAslı Tuğçe AVCI
Bundan tam 100 yıl önce duyulmuş Cumhuriyet’in ayak sesleri. Kırmızı bir trenin aydınlığa çıkması gibi yüzlerde bir neşeymiş Cumhuriyet. Kırılmış bir milletin ayaklarındaki prangalar, Mustafa’nın özgürlüğü haber edişiymiş Cumhuriyet. Cumhuriyet, Mustafa Kemal’in ışığına inanmakla gelmiş, Mustafa’nın ışığıysa halkından. Biliyorum gözlerindeki ışığın sönmediğini... O, hepimizin içinde, ancak...Sana bir borcum var Cumhuriyet. Bu borç sadece benim değil, hepimizin. Unutulmuş kartpostallar gibi, yıllar geçtikçe değerini daha çok haykırmayan bizlerin. Sadece günü geldiğinde hatırlanan bir bayramdan daha fazlasısın, akvaryumdaki su, havadaki oksijensin. En mühimi ise, Ata’mızla aramızdaki en değerli sözsün. Geçmişimizin bizde yarattığı gurur sözümüzü her dakika, her saniye kalplerimizde taşımamız gerektiğinin kanıtı. Sözüm hâlâ geçerli. Şunu bil ki, bir zamanlar bir halk vardı, çok uzakta değil, hâlâ burada, nefes alıyor, nefes almaya çabalıyor. Onları sen ayakta tuttun, görevini yaptın, şimdi sıra bizde.
devamını görAyça KILINÇ
Cumhuriyetimizin ilk 100 yılında yapılmaya çalışılmış fakat gerçekleşememiş değerler vardır; adil, üretken, ayrım olmaksızın, eşit yaklaşım politikasına sahip bir devlet yapısına dönmesini temenni ediyorum. Bu ideal için de dünyanın neresinde olursam olayım buna destek olacağım, çünkü bu vatan bizim ve bu bağlılığımızı ilelebet muhafaza edip çocuklarıma miras bırakmak istiyorum. Umarım bir sonraki kutlamalarımızda barıştan yana hiçbir sıkıntımız kalmamıştır. Türk kadını olduğum için inanılmaz derecede gururluyum ve ülkemin kadınlarının her açıdan korunmasına destek olması adına ikinci yüzyılımızda İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe girmiş olmasını arzu ediyorum. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…
devamını görAmine Serra KOCAOĞLU
