ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu ey Mustafa Kemal Atatürk. Tam 100 yıl önce bin bir zorlukla, içindeki azminle ve zihnindeki düşüncelerinle kurmuş olduğun bu Türkiye Cumhuriyeti devleti için sana ve senin yanında olan herkese biz gençler olarak teşekkürlerimizi sunarız. Ülkemizin her tarafı düşmanlar tarafından sarılırken, işgal edilirken, sen yeni bir Türkiye Cumhuriyeti devleti kurmanın tek kurtuluş yolu olduğunu söyledin. Ve kurdun. Bize bıraktığın böyle güzel bir ülkeyi her ne kadar kötü yerde görsek de bizim amacımız Türk gençleri olarak bu ülkenin yönetimini alıp eskisinden daha iyi olması için çalışıp çabalamamızdır. Ve bunu sadece eğitim ile yapabileceğimize inanıyorum ve inanıyoruz. İhtiyacımız olan şey sabır ve kendimize olan inancımızdır. Gayretimizdir. Çünkü size ve askerlerimize verdiğimiz sözleri ancak bu şekilde tutabiliriz. İnanıp çalışarak ve gayret göstererek yapabiliriz. Ve ne mutlu Türküm diyene.

    devamını gör
    Can ÖZGER
  • Ey Cumhuriyetin kurucusu Atatürk, sana çok teşekkür ederim. İyi ki varsın, sen olmasaydın coşkuyla kutlayabileceğimiz bayramlarımız olmazdı. 100. yılımız kutlu olsun. Bayrağımızı korumak bizim görevimizdir.

    devamını gör
    Muhammed Talha İŞERİ
  • Memleketimiz açısından son derece manalı bir yılı geride bıraktık. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusumuza armağan ettiği Cumhuriyetimizin 100’üncü yaşını büyük bir gururla kutladık. Ne mutlu ki fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür Cumhuriyet nesilleri sayesinde, bu yüz yıllık zaman diliminde Türkiye her alanda önemli mesafe kaydetti. Şimdi ise, daha da parlak olacağına inandığımız ikinci asrında memleketimiz için yapacaklarımızın heyecanı içindeyiz. Ata’mızın bize en kıymetli emaneti saydığımız Cumhuriyeti sadece bir idare şekli olarak değerlendirmemek gerekir. Bir asır evvel içinde olduğumuz büyük zorlukları, yoklukları ve çaresizliği düşündüğümüzde, Cumhuriyet, Türk ulusunun yeniden doğuşudur, hür ve medeni milletler arasında hak ettiği yeri almasıdır. Cumhuriyet’le neredeyse yaşıt Koç Topluluğu, kurucumuz merhum Vehbi Koç’un “Ülkem varsa, ben de varım” ilkesi doğrultusunda bir asırdır memleketimizin ihyası, halkımızın ekonomik ve toplumsal kalkınması için canla başla çalışıyor. Genç Vehbi Koç’un bu sözünün derin bir manası vardır; vatanını ebediyen kaybetme korkusunu yaşamış ve onun nasıl büyük fedakârlıklarla elde tutulduğunu bilen bir neslin ruh halini ve kararlılığını anlatır bize; “memleketimiz bir daha o felaketleri, acizliği yaşamasın, halkımız çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıksın” diye kurulan Cumhuriyet’e sahip çıkma kararlılığını… İşte bu farkındalık ve azimle, en kutsal emanet saydığımız Cumhuriyetimize her ne pahasına olursa olsun sahip çıkacağız. Cumhuriyetimizin ikinci asrında halkımızın müreffeh geleceği için ekonomimizi sadece nicelik değil, nitelik olarak da geliştirmeyi hedeflemeliyiz. Eğitim, bilim, kültür ve sanatta büyük Atatürk’ün tahayyül ettiği seviyeye ulaşma yönündeki gayretimizi artırmalıyız. Hiç kuşkusuz, Cumhuriyetimizi daha sağlıklı bir demokrasiyle taçlandırmamız da şarttır. Memleketimizin ilk asrındaki atılımına şahitlik etmiş bir Türk kadını olarak ben, bundan sonraki atılımlarımızda çok daha başarılı olacağımızdan zerre kadar şüphe duymuyorum. Büyük Atatürk’ün “bütün ümidim” dediği Türk gençliği sayesinde Cumhuriyetimiz daha nice yüzyıllara kavuşacak, ilelebet payidar kalacaktır.

    devamını gör
    Semahat ARSEL
  • Maviş gibi gözleri, Güneş gibi saçları, Seni seviyorum Canım Atatürk'üm. Canım Türk gençliğim, Parıldayan Türk bayrağım, Yıldız ve ayımın Sahibi Türk gençliği. İyi ki Atatürk varmış. (7 yaşındaki kızımın kendi yazdığı şiirdir.)

    devamını gör
    Ceylin YILDÖNER
  • ️Ey Aziz Atatürk, tarifsiz emeklerle kurduğun Cumhuriyetimizin 100 yılını kutluyoruz. ️Cumhuriyet bana eşitliği, özgür düşünceyi, demokrasiyi ve bilhassa adil bir ruhla halkçı olmayı öğretti. ️6 yaşında babasız kalmış bir çocuktan, eğitimli ve donanımlı uzman bir hekim yetiştiren Cumhuriyet'e minnettarım. ️Sen ve yürekli dava arkadaşlarının ruhu şad olsun Aziz Atatürk. ️Cumhuriyet ilelebet yaşayacaktır.

    devamını gör
    Serdal KANUNCU
  • Haydi Vira! Son yirmi yıldır bizi biçare koyan fırtınalı bir denizdeyiz. Kimimiz kandırıldığımızı varsaydık. Felaketi öngöremediğimizi söyledik; gemimizi teslim ettiğimiz kaptanın başlangıçta “iyi” olduğu zırvasını sayıkladık. Bu geminin bu mürettebatla tek adım ilerleyemeyeceğini bilmezmiş gibi davrandık. Bazılarımız kendimizi kamaramıza kilitleyip gemideki isyana kulak tıkadık. En başından yalanları görenlerimiz ise geçmişe göz kapamayı seçtik. Yola çıkarken bize çizilen rotayı yırtıp attığımızı itiraf etmedik. Atalarımızı “yanlış” saydık, geçmişi öksüz bıraktık. Batan gemiden kaçanlar hasretle geminin eski günlerini anarken aslında hiç var olmamış yakamozların arasında kayboldular. Şimdi geriye kalan birkaç kalas üzerinde debelenen hayalperest… Karaya vardığımızda yeni bir gemi inşa etmenin umuduyla kasırgaya kulaç atıyoruz. Belki de ilk kez “öteki” sayılmış yadigârlarımızın izini sürüyoruz. Bizden evvel aynı gelgitlerde sürüklenip kaybolanların… Hiç tanımadığımız, nasıl yaşadığını görmediğimiz, artık bir masala dönüşen hikâyelerin yurtsuz yazarlarının peşinden gidiyoruz. Çöken saadet kapılarını görenlerin, önce kadın ve çocuklar geçecek, diyenlerin… Bize yaşamak umudunu veren, bu kişilerin özgür ve adil bir gemi için mücadeleden yılmamış olmasıdır. Alın terini ve çalışmayı, merakı ve paylaşmayı her dinden ve her kültürden üstün saymalarıdır. Onların kaybolduğu şeytan üçgenlerini görünür kılacak, solucan deliklerini geçeceğiz. Bu kez her gün doğumunda onların adını fısıldayacağız. Belki masal kahramanları gibi her hatalarını şefkatle kucaklayacağız. Yeni gemideki muharrirler Suat Derviş’in adını anacak mesela ilk limanda… Asil nefsinizin, cesur kaleminizin 100 yıldır yok sayıldığı bir denizde sayenizde yol aldık Suat Hanımefendi, diyeceğiz. Haklıymışsınız, paradan daha mühim şeyler varmış, kaybedince anladık, diyeceğiz. Önce geçmişin ruhlarını kafesten çıkaracak sonra, evlatlarımıza hür rotalar sunacağız. Bu kez mutlaka atalarımızın ellerini yavrularımızın avuçlarıyla buluşturacağız.

    devamını gör
    Feride ÇETİN
  • Sevgili Atam: Aslında sana hislerimi değil birkaç cümleyle anlatmak için yıllarımı verirdim. Senin en sevdiğim özelliğin asla yılmaman, başkalarının laflarına aldırmayıp doğruyu yapmandı. Senin yaptıklarını duyunca öyle gururlanıyorum ki anlatmaya ömrüm yetmez. Biliyorum şu an dünyaya gözlerini kapattın ama hâlâ ATATÜRK ÇOCUKLARI`nın kalbinde yaşıyorsun. Aslında sen birkaç basit kelimeyle değil, altın harflerle yazılmalısın. Seni görmeyi, sesini duymayı öyle çok isterdim ki. Atam belki beni görüyorsun ve hatta duyuyorsun ama şunu asla unutma, sen, benim hatta benim gibi birçok çocuğun gönlünde yatıyorsun. MUSTAFA KEMALLER ÖLMEZ. Sonsuz sevgilerimle.

    devamını gör
    Ömür Eymen ÇELİK
  • Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. 100 değil 1000 yıl aynı çoşkuyla aynı sevgiyle. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!

    devamını gör
    Yasemin ŞENOCAK
  • Cumhuriyet; Bir kız çocuğunun özgür bir birey olarak yetişmesidir. Kız çocukları ve kadınların geride bırakılarak toplum kalkınmasının mümkün olamayacağı bilincidir. “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki; bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki; bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?” diyen Atatürk’ün, kalkınmanın ve toplumsal ilerlemenin gereği olan toplumsal cinsiyet eşitliğine olan kuvvetli inancıdır. Edilgen değil; yaşamımıza etkin bir birey olarak katılım sağlamanın ve katılım hakkının ön koşuludur Cumhuriyet. Böylelikle, birilerinin “uzantısı” ya da birilerinin “tamamlayıcısı” değil; katılım, seçim hakları ve bu hakları Anayasa’da güvence altına alınmış üç kuşak anayasal hakları ile var olan “biricik ve eşsiz” bir “birey” olabilmemizin güvencesidir. Temel hak ve özgürlüklerimizin, salt vatandaş olmamızdan ve insan onurundan ileri geldiğinin bilincidir Cumhuriyet… Cumhuriyet köyde büyüyen bir çocuk ile kentte büyüyen bir çocuğun, yaşama, korunma, gelişim ve katılım haklarından eşit şekilde yararlanması ve fırsat eşitliğinin her çocuğa ayrımcılık yapmadan sunulmasıdır. Cumhuriyet; egemenliğin tanrısal güçten alınıp bireysel akıllarımıza, seçimlerimize ve halka verildiği; bu sayede özgürlük ile sorumluluğu eşzamanlı bir terazide taşımamız gereken bir üst bilinçtir. Egemenliğin kayıtsız, şartsız millete ait oluşudur. Cumhuriyet, teokratik monarşinin karşısındadır. Bu yönüyle laiklik ilkesi korunmalı ve yüceltilmelidir. Cumhuriyet, liyakattir. Halkı yöneten liderlerin seçimle görev aldıkları, “baba-oğul” yoluyla statü tayininin yetersiz olduğu, kişinin kendi oluşturduğu statü ve bireysel birikimin meta değer kazandığı yönetim şeklidir. Bu bağlamda Cumhuriyet, hazırda sunulan ayrıcalıklara değil; emek odaklı gelişimin ve emek yoluyla kazanılan ayrıcalıkların ve değerlerin önemine vurgu yapan bir yönetim şeklidir. Bu yönüyle Cumhuriyet; liyakat ve hak gibi değerleri yüceltirken, klientalizm ve nepotizmin tam karşısındadır. Cumhuriyet demokrasidir; çoğunluğun baskısı değil, farklılıklarımız ve çeşitliliklerimizle, çoğulcu ve çok kültürcü katılımımızla zenginleşen bir yelpazedir. Bu zengin toplum; ortak geçmişi, ortak kültürü, ortak gelecek hedefleri yoluyla birbirine içtenlikle bağlıdır. Sağlıklı toplumda millet olma bilinci ortak değerlerle sürdürülmektedir. Cumhuriyet, sosyal ve ekonomik hakların sağlanmasında devletin rol aldığı sorumluluktur ve sosyal devlettir. Bu mekanizmaların yerine geçmeye çalışan, zehirli sarmaşıklarla ve istismarcı yapılarla mücadele etme sorumluluğudur. Cumhuriyet değerini yüceltmek hepimizin sorumluluğu... Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun! Mustafa Kemal Atatürk’e şükran ve saygıyla,

    devamını gör
    Doç. Dr. Gamze Erükçü AKBAŞ