
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR

Cumhuriyetimize sahip çıkmak en büyük görevimiz olmalı…. Bu millet cumhuriyet için çok kanlar döktü…. Ve biz onu koruyan olmalıyız…. Çocuklarımız için…. Naz için… Ada için…. Defne içi….
devamını görAslı ÖZ
Cumhuriyet, cesarettir; inançtır. "Ben hayatımın hiçbir anında karamsarlık nedir bilmedim” demektir, "O başardıysa ben de başarabilirim"dir. Cumhuriyet; okuyan ve okuduğunu özümseyebilen insandır; insan kalabilme hayalidir. Cumhuriyet, güneştir; sıcaktır; engin-masmavi gökyüzüdür; ağaçtır; topraktır; özgür can kuştur; bal yapan arıdır. Cumhuriyet, beyaz gömleğiyle bir laboratuvarda hiç tanımadığı insanlar için çalışan kadındır, yetmişinde zeytin ağacı diken güzel insandır, yaşamayı ciddiye alan “sincap”tır. Cumhuriyet, çalışan deney sonrası güneşe çıkmaktır; her şeye rağmen ağız dolusu gülmektir. Cumhuriyet, saçın akı, yüreğin enfarktı, alnın çizgisidir. Cumhuriyet, büyüyen bebektir; hayal kuran çocuktur; sağlam ve adil adım atan gençtir; maddeyi değil bilgiyi ve sevgiyi miras bırakan yaş-almıştır; sendir; bendir; bizdir. Cumhuriyet, son-bahardır. Nice 100 yıllara tüm renklerimizle, özgürce!
devamını görDoç. Dr. Canan DAĞDEVİREN
Adım Ali Deniz DEMİR, ben 7 yaşındayım, Atatürkçüğüm, sen kalbimizde yaşıyorsun da neden kalbimizden çıkıp dünyada yaşamıyorsun, sana çok ihtiyacımız var. Sen bize cumhuriyeti verdin, ülkemizi verdin, seni görmeyi, sana sarılmayı çok isterdim. Annem babam, kardeşim Güneş, biz seni seviyoruz. Sen bütün Türkler için önemlisin, sen yaşasaydın dünyadaki tüm insanlar seni görmek isterdi. Ben büyüyünce senin gibi olmak istiyorum. Şu an derslerime çok çalışıyorum, kitap özetliyorum. Biz Cumhuriyet yürüyüşü yaptık, çok yoruldum, sen vatanı düşmandan kurtarırken çok yoruldun, hasta oldun. Ben Cumhuriyet'i hep koruyacağım, çok çalışacağım, söz veriyorum. Seni çok seviyorum canım Atatürk.
devamını görAli Deniz DEMİR
Cumhuriyet olmasaydı bizim eğlenceli bir bayramımız olmazdı. Şu an bazen üzgün bazen gülümseyerek eğleniyoruz ama eskiden üzüldüğümüz pek çok gün oldu. Ama biliyor musun Cumhuriyet, bu yıllarda hiç öyle üzgün değiliz. Bunun için Atatürk'e teşekkür ederiz.
devamını görAyşem ŞAHİN
Atam, bugüne kadar olduğu gibi yarınlarda da açtığın yolda akıl ve bilimle ilerlemeye devam edeceğim. Mucizevi varlığınla hep kıvanç duydum. Minnet ve saygılarımla, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlu olsun! Torunlarımız için nice aydınlık günlere...
devamını görÇağla YURDEMİ
“Cumhuriyet özgürlük, insanca varlık yolu” “Çıktık açık alınla 10 yılda her savaştan” diye başlayan o şahane marşı ne çok severiz. Ama ben “Müjdeler var yurdumun toprağına taşına” diye başlayan 50. Yıl Marşı’nı ayrı bir severim. Belki 50. yılda çocuk olduğum ve 50. Yıl’daki kutlama coşkusunun tanığı olduğum için; yalnızca tanığı da değil kutlamada görevim de olduğu için. Haftalar öncesinden öğretmenlerimiz Cumhuriyet 50. Yıl rontunu hazırlamak üzere eşit sayıda kız ve erkek öğrenciyi belirleyip boylarına göre eşleştirdiler. Şehirdeki müzik ve beden eğitimi öğretmenleri de ortak çalışarak bir koreografi belirledi. Ben de o öğrencilerden biriydim. Başladık çalışmalara. Tabii kıyafetler de dikildi. Teyzem terziydi zaten, evde diktik benimkini. Kızlar üçe bölünmüştü; yeşil, mavi ve pembe kumaşlardan volanlı eteklerimiz ve yeleklerimiz vardı, kenarları sutaşlarıyla işliydi. Benimki yeşildi. Beyaz da bluzlar giyecektik. Erkekler ise siyah takım giyecekti. Günlerce büyük bir heyecanla hazırlanıp, 15-20 dakikalık rontumuzu sunduk. Burdurlular alkışlarla şahane bir ilgi göstermişti rontumuza. Burdur’da 1973 yılı, 29 Ekim’inde Gazi İlkokulu’nda Cumhuriyetimizin 50. Yılı’nı coşkuyla kutladık. Ben 50. Yıl Marşı’nın “toprağına taşına” müjdesine neşelenirdim; “kurduna kuşuna” diye de ilave ederim içimden. Ama en çok “Cumhuriyet özgürlük, insanca varlık yolu” dizelerini severim. Çünkü “özgürlük” ve “insanca varlıktır” Cumhuriyet’i Cumhuriyet yapan. Bugün bilirim ki bizler Anadolu’nun küçük bir ilinde o gün ront yaparken, ülkenin başka yerlerinde 50 yıla gelene dek, insan yapımı ne acılar, felaketler yaşanmıştır. Ve o günden bugüne gelene dek, 50 yılda daha ne acılar yaşanacak ve yaşatılacaktır. Bu yüzden Cumhuriyet’in ikinci asrına girerken, özgür bir ülke için canlarını veren isimsiz ve isimli kahramanlara borcumuz, insan yapımı felaketlerle artık Cumhuriyet’imize söz söyletmemek, halel getirtmemektir. Geçmişe borcumuz, gelecek kuşaklara teminatımızdır. Cumhuriyet herkes için, tıpkı 9 yaşındaki bir kızın rengârenk hatırası kadar huzurlu ve neşeli olmalıdır. Dizenin devamındaki gibi, Cumhuriyet Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolundan sapmamaktır.
devamını görMelda ONUR
Türkiye'de doğduğum için kendimi şanslı hissediyorum... Ulu önder Atatürk'ün açtığı yolda muasır medeniyet seviyesini aşacağımıza inanıyorum, gençlerimizin bu kapasitede olduğuna eminim...Ne mutlu Türküm diyene :)
devamını görÜnal USLU
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaşım genç, aklım yerindeyken denk gelebilmek ne büyük bir şans, ne kadar büyük bir mutluluk bilemezsiniz. Şu an burada bunları yazabiliyorsam hem de kendi alfabemle, özgürce kendimi ifade edebiliyorsam, seçebiliyorsam seçilebiliyorsam, kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorsam, kimseye minnet etmiyorsam, kimsenin kölesi değilsem, bir lokma ekmeğe muhtaç değilsem tek bir başkomutan ve gizli kahramanları sayesinde. İyi ki bu dünyadan bir Mustafa Kemal geçmiş ve iyi ki bizim ufkumuz olmuş. Bu vesileyle, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, emeği geçen SeyiT Onbaşı, Kara Fatma, Fevzi Çakmak, Halide Edip…vs ismini sayamadığım nice kahramanlara Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar olmasaydı bizler olmazdık… Ne mutlu Türküm diyene…!
devamını görSedef ÇELİK
Canım ATAM, Neler düşündün, ne zorluklar aştın, neler planladın ve ne güzel gerçekleştirdin... Senin bir fotoğrafın, senin bir sözün, yahut sana ait herhangi bir sey karşıma çıktığında mutluluktan, gururdan gözyaşlarıma hiçbir zaman engel olamıyorum. Her daim "iyi ki"miz olarak var olacaksın.
devamını görFunda ERDEM
