ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Bu yıl apayrı bir coşku var ülkemde. Günler öncesinden bayraklarla donanmış camlar, balkonlar. Her yer al bayrağım... Gün geçtikçe yüce Atatürk'ün ne kadar büyük işler başardığını, nasıl yüz yıl ötesini görüp de bize nasihatler ettiğini daha iyi anlıyorum. Umarım ulu önderimiz ışığında Türkiye'nin Cumhuriyet'le bezenmesi için canını, malını, gençliğini, geleceğini feda eden o yüce gönüllü atalarımıza layık olabileceğimiz nice 100 yıllarını görelim Cumhuriyet. İyi ki doğdun iyi ki varsın, ilelebet yaşa Cumhuriyet! ♥️

    devamını gör
    Sıla Gizem KIRATLI
  • Herkesin kimseye anlatmadığı rüyaları vardır. Güç aldığı…Ben ara ara rüyamda Atamı görürüm. Hiç değişmez karşılaşmamız, o en şık haliyle masada oturuyordur, beni görünce ayağa kalkar tüm zarafetiyle…Aman Atam derim estağfurullah. Hemen suratı değişir. Sen kahraman Türk kadınısın, sen kendine ne değer verirsen insanlar da sana o değeri verecek. Sen bir yere girdiğinde aklınla, bilginle, ışığınla her yeri aydınlatacaksın. Herkes elbet ayağa kalkacak, gülümseyeceksin. Ağlayıp sarılmak isterim, o dansa davet eder beni. Kurban değilsin, damarlarındaki asil kanı hatırla… Ne zaman düşsem, yapayalnız kalsam, imkânsız deseler, kadınım diye küçümsemeye kalksalar ya da sahnede bir oyuncu olarak yorgunluktan bacaklarım titrese, çaresizlikten sesim kısılsa Atam kulağıma fısıldar, “Kalk ayağa!” Yeniden yeniden ayağa kalkarım. Cumhuriyet, inancın, tutkunun, pes etmemenin mucizesidir. Yine dünyaya gelecek olsam, yine senin evladın olarak gelmek isterdim. İlelebet.

    devamını gör
    Zeynep ÖZYAĞCILAR
  • Mavi gözlüm, miras olarak bırakmış olduğun Cumhuriyetimizin 100.yılını sanma ki sensiz kutluyoruz; sen hep bizimlesin. ATAM rahat uyu, bizler senin kurduğun cumhuriyeti Türk halkı olarak korumakla görevliyiz. Senin yolunda her daim yürüyeceğimize ant içeriz. Bu dünyaya senin gibi bir lider gelmedi, gelmeyecek de ATAM. Sevgi ve saygıyla anıyoruz ışıklar içinde uyu…

    devamını gör
    Serkan TAŞDELEN
  • Sevgili Cumhuriyet 100 Yılını ayrı bir coşku ve sevinçle ülkece kutluyoruz. Okulda sınıflar süslenir evde bayrak asılır. Atatürk'ün emanet ettiği Cumhuriyet'e Türk Milleti olarak hepimiz çok iyi bakıyoruz.

    devamını gör
    Azra BATKİN
  • Jeopolitik konumumuzdan dolayı "Cumhuriyet olmasaydı ne olurdu?" diye düşününce dehşete düşüyorum. Ve Cumhuriyet'e sahip olduğumuz için her geçen gün içim daha da fazla minnetle doluyor. 100 yıl önce canım Ata'm ve yanında duran Türk milleti bizim için ne güzel bir şey yapmışlar, bizi ne musibetlerden kurtarmışlar... Minnettarım. Nice 100 yıllara! Yaşasın Cumhuriyet!

    devamını gör
    Beyza BOZSU
  • İsmet Paşa'ya,Rauf Bey'lere ve Mustafa Kemallere selam olsun!

    devamını gör
    Poyraz ARSLAN
  • “Kimsesiz çocuklar için ne mümkünse veriniz.” Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te bugün; Açlığın ülkenin utancı olarak görüldüğü, çocukların kimsesiz bırakıldığı, artık işleyemediği topraklarından bir lokma için bilmedikleri şehirlerin gökdelenlerinde canlarını bırakıp yine kendi topraklarına dönenlerin kimsesiz gömüldüğü, kimsesizlerin kimsesi 2023’ün Cumhuriyeti. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te dün; 1925 yılında Uşak’ta bir yetim yurdunda kalan kimsesiz çocuk Aziz, yurda yerleştirildiği için mutludur yurda ziyarete gelen Atatürk’e kimsesizliği şöyle tarif eder: “Babamı şahadet, annemi yoksulluk aldı. Uşak yetimleri adına yüz binlerce teşekkür ve yüz binlerce selam." Atatürk gözyaşlarını tutamaz. Aziz çocuğun, annesini yoksulluğun aldığını söyleme hakkıdır Cumhuriyet, 1928’de Atatürk, Emlak Eytam Bankası'na kimsesizler için yatırılan paranın müjdesini “Cumhuriyetin bilhassa kimsesizlerin kimsesi olduğunu yeniden ispat eden bu neticeyi memnuniyetle takdirinize arz ederim” der alkışlar arasında. Halk için yapılan inşaatları desteklemek ve yetim haklarını korumak için kurulan "Emlak ve Eytam Bankası"nın hakları son olarak bugünün TOKİ’sine geçmiştir. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te bugün; Bugünün TOKİ’si depremde yetim kalan çocuklara, üniversite öğrencilerine, kirasını ödeyemeyenlere bedelsiz konutlar, yurtlar, rehabilitasyon merkezleri, ücretsiz kreşler yapmıyor. Rezidansların, AVM’lerin, imara açılan ormanların, acil kamulaştırılan arazilerin yeni sahiplerinin kimsesi bugünkü Cumhuriyet. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te dün; Mustafa Kemal Atatürk, çocukların haklarını korumak için 1928’de imzaladığı Cenevre Bildirgesi : “Acıkan çocuk beslenmeli, hasta çocuk tedavi edilmeli, terk edilen çocuklar korunmalı, herhangi bir felaket anında öncelikle çocuğa yardım yapılmalı, her türlü istismara karşı korunmalı.” Atatürk çocukları korumak, beslemek, eğitmek, ihmal ve istismarı engellemek için sonradan adı Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu olarak değişen Himaye-i Etfal Cemiyeti’ni kurup, yokluğa, yoksulluğa ve kimsesizliğe savaş açıyor “Kimsesizlerin Cumhuriyeti”nde. Çocukların yaşam hakkı, eğitimi, sağlıklı bir nesil hedefiyle kurulan Cemiyet suç işleyen, dilenen, engelli, kimsesiz, yoksul, ihtiyacı olan her çocuğa kucak açıyor. Talebe sofraları, aşevleri, yetim evleri, bakıcı okulları, hemşire kolejleri... Hatta bir milyona yakın nüfuslu İstanbul’da yetersiz beslenen 6 bin çocuk için Cumhuriyet gazetesine ilan veriliyor “Kimsesiz çocuklar için ne mümkünse veriniz.” 1929 yılının karakışında yoksul çocukların giyimi meselesi tüm ülkenin gündemi. 1930’lu yıllarda, yoksul çocukların eğitimi için Çocuk Kütüphaneleri açıyorlar. Kütüphaneye devam eden çocuklara her akşam, bisküvi, incir ve üzümden bir kahvaltı, oyun oynamaları ve eğlenmeleri için de çocuk bahçeleri kuruyorlar. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te bugün; Bugünün Cumhuriyet’inde çocuklar için okul yemeği yok, 10 milyon çocuk ağır yoksulluk koşulları içinde, 1,5 milyon kız çocuğu eğitim dışında, laik bilimsel eğitim yerine karma eğitim tartışılıyor, yüzbinlerce suça sürüklenen çocuk, milyonlarca çocuk işçi. Her beslenme saatinde arkadaşlarının yanından ayrılıp okulun etrafında beş tur atan 11 yaşındaki Ali’nin mi kimsesi, yoksa okul yemeğine ayrılacak kaynağın aktarıldığı bir avuç zenginin mi kimsesi olmuş bugünkü Cumhuriyet. Bizler hala 95 yıl önce imzalanan Cenevre Sözleşmesindeki çocuklar için okul yemeği kampanyasını sürdürüyoruz. Barınamayan, beslenemeyen artık “geçinmeye odaklanan” üniversite öğrencilerinin mi kimsesi bugünün Cumhuriyeti. Yoksa, onca yıl memleketin kalkınması için çalışan ama bugün çalışmanın huzurunu değil acısını çeken emeklinin mi kimsesi bugünkü Cumhuriyet. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te dün; 1932 yılında “kimsesizlerin kimsesi olsun” diye Atatürk’ün isteği ile kurulan halkevlerinde sağlıklı yetişsin diye çocuklar, sağlık taraması, bir insanın alması gereken besin değerini hesaplarlarmış, öğrenci yurtlarında kalanlar için sıcak yemek, cezaevlerinde eğitim, köyden gelen işçilere barınak kurarlarmış. Şimdi yeniden kimsesizlerin kimsesi olsun diye ikinci yüzyılında Cumhuriyete, 2 yaşında kimsesiz bir çocuk gibi sıkı sıkı sarılarak, örgütlenip, dayanışarak yeniden umutla büyüteceğiz.

    devamını gör
    Hacer FOGGO
  • Yarası ağırdı. Olsun. Yazdı. Anacığım, “Söz uçar yazı kalır,” derler ya ondan sebep yazıyorum sana. Yazması oyalı anam, vatan toprağına yemin olsun ya Memed ya Hüseyin ya Ali olarak döneceğim kucağına. Oğlun Savaş yerinde toprak sert, gök çoğunlukla parçalı bulutlu olurdu. Herkes anasının rahmine sığar gibi olduğu kuytuya sığmaya çalışırdı. Yeryüzünden gökyüzüne dumanlar yükselirdi. Olsun yükselsindi. Nasılsa her sabah gün yeniden doğardı. Yine gün doğdu. O başını kaldırdı. Silahların, tankların, tüfeklerin, bombaların sesi yakınlaştı. Yüreklerimiz korku pompaladı. Korku katılaştıkça yüreklerimiz sıkıştı. Sıkı can iyiydi çabuk çıkmıyordu ama akacak kanda damarda durmuyordu. Durmadı. Dudaklarından Atam gibi “Aleykümselam” döküldü. Başı omuzuma düştü. Vatan sağ olsundu. Sağdı. Sağ kalacaktı. Cumhuriyet, onu yaşatmak için öle yatanların “Vatan sağ olsun!” diye haykıran analarının sesi, yaralarını ve farklılıklarını alnından öpebilecek kadar güçlü olan Türk Ulusunun nefesiydi.

    devamını gör
    Fatoş K. İYİGÜN
  • Cumhuriyet nedir? Cumhuriyet ilan ediliş süreci içinde öncelikle, esaretten kurtuluş ve bağımsızlıktır. Dünya üzerinde millet iradesine dayandırılan ilk başkaldırı ve kurtuluş hareketidir. Cumhuriyet bu topraklarda yaşayan her bireyin köken ve inancından bağımsız olarak bir kimlik altında birleşmesidir. Cumhuriyet aydınlanmadır. Dünya klasiklerini kendi dilinde okumanın getirdiği aydınlıktır. Cumhuriyet okullaşmadır. Eğitimin halk çocukları için ulaşılabilir olmasıdır. Cumhuriyet Köy Enstitüleri’dir. Köy Enstitüleri köy çocuklarının modern tarım, müzik, el sanatları, dans ve edebiyatla buluşmasıdır. Cumhuriyet kadınların peçelerinin ardından çıkması, toplum hayatında yer alması, yasa önünde eşit birey olarak kabul edilmesi ve işgücüne katılmasıdır. Cumhuriyet üstün yetenekli gençlerin bir kıvılcım olarak yurtdışına gönderilmesi, bir kor olarak dönmesi ve karanlığı aydınlatacak gençleri yetiştirme öngörüsüdür. Cumhuriyet önemi ve felsefesi çok iyi bilinmesi gereken ve özenle korunup sakınılması gereken bir değerdir Kısacası Cumhuriyet çağdaşlıktır. Önce “muasır medeniyet” seviyesine ulaşmak, sonra da onu geçmek idealidir.

    devamını gör
    Acar BALTAŞ