ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Cumhuriyet okula giden kız çocuğudur. Üretimde ve hayatın her alanında var olan kadındır. Eşitliktir. Cumhuriyet üretebilen fikirdir. Sokak ortasında tiyatro. Okul bahçesinde okunan bayrak şiiridir. Denemedir, makaledir. Eğitimdir, bilimdir. Özgürce yarınlara attığın adım, çıktığın basamaktır. Cumhuriyet hürriyettir. ''Ben milletin vicdanında ve geleceğinde hissettiğim büyük gelişme kabiliyetini, bir millî sır gibi vicdanımda taşıyarak, yavaş yavaş bütün bir topluma uygulatmak mecburiyetinde idim'' diye özetlemişti Cumhuriyet'i... Ata'dan miras kalan milli sırrı meşale gibi gönlümde taşıyarak aşkla, gururla ve onurla... Hürriyetimizin 100. yılı kutlu olsun...

    devamını gör
    Ebru GÜLER
  • "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır" diyerek bize Türkiye Cumhuriyeti'ni hediye eden Mustafa Kemal Atatürk'e olan şükran, minnet ve borcumuzu doğacak nesillerimizi cumhuriyetçi, özgürlükçü, Atatürkçü düşüncelerle yetiştirerek göstereceğiz. Kutlu olsun Cumhuriyet, kutlu olsun 100. yıl, kutlu olsun özgür ve bağımsız Türk milleti.

    devamını gör
    Berkan AKIN
  • Merhaba, ben Eylem. 19 yaşında sınava hazırlanan, geleceği için çabalayan binlerce gençten biriyim. Ülkemizin bulunduğu durum itibariyle gelecekte ne olur bilmiyorum. Bildiğim tek bir şey var ki o da Cumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır. Atamın biz gençlere güvenip emanet ettiği bu ülkeyi, canı kanı pahasına koruyacak gençlerden biriyim. Dilerim ki güzel ülkem hiçbir zaman zor duruma düşmez; bize İstiklal Marşı'nı, Çanakkale Türküsü'nü yazdırmaz. Buradan geleceğe sesleniyorum. Siz vatanın evlatları! Olur da gelecekte başaramam, yapamam korkusuna düşerseniz Atamın şu sözlerini hatırlayın, "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" Nice laik, sevgi dolu, barış dolu yüzyıllara. Hep sevgiyle kalın, coşkuyla kutlayın!

    devamını gör
    Eylem ERCAN
  • Cumhuriyet ‘i 100. Yılında anmak değil,her zaman her yerde duygu ve özgür düşüncelerimizle ifade etmek gerekir. Bizlere emanet edilmiş kültürümüzü, fikrimizi, özümüzü önemseten Cumhuriyetimize saygı göstererek minnettarımız ATATÜRK ‘ü unutturmamalıyız. İnsanlık, medeniyet, saygı, Cumhuriyeti önemseyenlerde vardır. Cumhuriyet özgürlüklerini yaşamak, ATATÜRK’e sahip olmak onurdur. Torunlarım 5-8-9 yaşlarında Atamızın bizim için mücadele eden ruhunu anlatmaktayım, Cumhuriyetimizin 100. Yılını onlarla kutlamak nasip olduğu için gurur duyuyorum. Cumhuriyetimize sahip çıkmayan evlat, torun benim olamaz. Şimdi tam zamanı Saygıyla minnetle anıyoruz CUMHURİYETİN Kurucusu M.KEMAL ATATÜRK ‘e sahip çıkmayan,kendini kaybeden dir. Ver elini, dinle kalbini, gözlerini aç Çünkü bizler CUMHURİYET’in 100.yılında yeniliklerle tekrar var oluyoruz. Gençler, çocuklar, anneler, babalar Aneaneler, babaaneler dedeler sizlere çok iş düşüyor. Ben buradayım. Siz neredesiniz?

    devamını gör
    Fatma Aliye SÖZCÜ
  • Cumhuriyete gözünü açmış bir neslin çocuğu olarak, 100.yıla erişmenin gururu, sevinci ve şükrü içinde asırlık Cumhuriyetimizi kutluyor, bizden sonraki nesillerin de aynı coşku ile nice 100 yıllara özgürlük, uygarlık ve barış içerisinde ulaşmasını 100.yıl doğum günü dileği olarak gelecek 100 yıllara bırakıyorum. En güzel bayramın en güzel armağana dönüştüğü Asırlık Cumhuriyetimiz sonsuza dek var olsun. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına saygı, minnet, özlem ve rahmetle.

    devamını gör
    Nilgün ÖZKAN
  • Ben bir Cumhuriyet kadınıyım... Tüm Cumhuriyet kadınları gibi en temel görevim; fikri, vicdanı ve irfanı hür nesillerin yetişmesine katkı vermek, evladımı bu hedef doğrultusunda yetiştirmek... İlk 100 yıl, Cumhuriyet fikrine alışmakla geçti. Kolay da olmadı niceleri ve kimileri için... Esas çalışma, bundan sonra başlıyor. Cumhuriyet'in temel felsefesi olan aydın ve ayakları yere sağlam basan bireyler ile bir ulus devlet olma fikrinin daha da yeşermesi, büyümesi, etrafına ışık saçması için üzerimize düşen görevi yapmanın zamanı esas ikinci yüzyılda... Dolayısıyla... Cumhuriyet'in bize açtığı yolu genişletmeye "yeni başlıyoruz"... Cumhuriyet, en başta kadınların omuzlarında yükseldi, yükselecek. Nice yüz yıllara...

    devamını gör
    Tiraje ERGİNER ÖNDER
  • EN ÇOK ATATÜRK’Ü VE CUMHURİYET’İ SEVİYORUZ Cumhuriyet’le, Türkiye Cumhuriyeti 27 yaşında iken tanıştım. Bu tanışma, ilkokul 1. sınıfta başladı. Kayseri’deki okulumuzun adı, “Cumhuriyet İlkokulu” idi. Evimizden, elimde kartondan yapılmış çantamla okula gidip gelirken geçtiğim, şehrin en büyük alanının adı da “Cumhuriyet Alanı”… Evimizde Atatürk’ün fotoğrafı vardı; Cumhuriyet Alanı’nda da “Atatürk Anıtı”… Okulumuzda sabahları Öğrenci Andı’nı hep birlikte söyledikten sonra, öğretmenimiz “Çocuklar, en çok kimi ve neyi seviyorsunuz?” diye sorunca, yüksek sesle “Atatürk’ü ve Cumhuriyeti” diye cevap verirdik. Atatürk’ü, Çanakkale Cephesi’nde düşmana karşı birlikte savaştığı babamdan dinledim. Osmanlı Devleti 1918’de 1. Dünya Savaşı’nı kaybedince, bir zamanlar üç kıtaya yayılmış olan koskoca imparatorluk, Anadolu ve Trakya’da sıkışıp kalmış. Savaşın galipleri ise başta İstanbul ve İzmir olmak üzere tüm Türk topraklarını ele geçirmek istemiş. Atatürk, 16 Mayıs 1919’da, Kurtuluş Savaşı’nı fiilen başlatmış. Topu tüfeği yokmuş ama kurmay donanımı varmış. O gün Bandırma Vapuru ile Galata İskelesi’nden yola koyulmuş. Yanında 18 kişiden oluşan yol arkadaşları bulunuyormuş. Vapurun alt kattaki deposuna dağlık arazide gerekebilir diye Atatürk’ün talimatıyla birkaç adet binek atı bindirmişler. Deniz yolculuğu üç gün sürmüş. 19 Mayıs’ta Samsun’a ulaşmışlar. Karayoluyla Amasya’ya uğrayıp önce Erzurum’da, ardından da Sivas’ta kongreler toplamış. Kurmayı hedeflediği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin temel taşlarını Anadolu’da döşemiş. Çetin yolculuğu yaklaşık sekiz ayda tamamladıktan sonra, 27 Aralık1919’da Kayseri üzerinden Ankara’ya ulaşmış. Başkent olmasına karar verdiği, adeta bir Anadolu kasabası büyüklüğündeki Ankara’nın Kalaba semtinde bulunan Ziraat Mektebi’nde karargâh kurmuş. Bir yandan Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Mustafa Kemal Paşa, bir yandan da halkın temsilcilerinden oluşacak Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunu planlamış. Bu kuruluş 23 Nisan 1920’de gerçekleşmiş. Kurtuluş Savaşı bütün şiddetiyle devam ediyormuş. Yunan birlikleri Polatlı’ya kadar gelmiş. Mustafa Kemal Paşa, Büyük Millet Meclisi’nin geçici olarak Kayseri’ye taşınmasını kararlaştırmış. Ankara’da marangozlara yaptırılan Meclis başkanlık kürsüsü Kayseri’ye götürülüp lise binasındaki büyük bir salona kurulmuş. Kısa bir süre sonra Türk birlikleri kontrolü sağlamış, başkentin Kayseri’ye taşınmasından vazgeçilmiş. 30 Ağustos 1922’de, Başkomutanlık Meydan Savaşı kazanılmış. Türkiye’nin tapu senedi olan Lozan Antlaşması’ndan üç ay sonra, 29 Ekim 1923’te, Büyük Millet Meclisi, Türkiye Cumhuriyeti’ni ilan etmiş. TBMM, 1. Cumhurbaşkanlığa da Mustafa Kemal Paşa’yı seçmiş. Evet, Atatürk’ü ve Cumhuriyet’i çok seviyoruz. Çünkü; * Ümmet idik, ulus olduk. * Tebaa idik, birey olduk. * İnsan hakları ve toplumsal barışla tanıştık. * Kadınlarımız, ikinci sınıf vatandaş olmaktan kurtarıldı. * Arap harflerinden Latin harflerine geçtik, dünyaya açıldık. * Cumhuriyet okulları ve üniversiteleriyle çağı yakalamak için yola koyulduk. * Tekke ve zaviyeleri, yaşam alanımızdan çıkardık. * Kıyafet devrimi sayesinde, çağdaş kıyafetlerle donandık. * Bilim ve teknolojiyle kalkınmayı öğrendik. * Düşünce ve basın özgürlüğünü yaşayarak gördük. * Dış politikada denge siyaseti sayesinde Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” prensibini rehber edindik. * Milli eğitim, milli savunma ve milli kalkınma, bizlere insanca yaşama yolunu açtı.

    devamını gör
    Hulusi TURGUT
  • Cumhuriyetimizin 100. yılında, Türkiye olarak geçmişimize saygı duyarak ve geleceğimize umutla bakmalıyız. Cumhuriyetimizin değerlerini koruyarak ve geliştirerek, çağdaş dünyaya ayak uydurmalıyız. Atatürk'ün ilkeleri doğrultusunda, bilgiye, toleransa ve adaletin üstünlüğüne dayanan bir toplum olmak için çaba sarf etmeliyiz. Sevgili Cumhuriyetimiz, senin varoluşunla gurur duyuyoruz. Umuyorum ki 100. yılımız, ülkemiz için yepyeni başarılar ve mutluluklar getirecektir. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün izinden gidecek ve Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Nice nice 100 yıllara Cumhuriyetimiz!

    devamını gör
    Sıla ATALAY
  • Cumhuriyet nefestir... İçine çektiğinde, emekle, terle, kanla kazanılan özgürlüğün ferahlığını hissettiren Cumhuriyet sudur... Eski, köhne, batıl hayattan temizlenmiş, duru, ferah, mutluluk veren Cumhuriyet ışıktır... İşlenmemiş cevherleri bulup çıkaran, hayatın temeli kadınları hapsedildikleri evlerden çıkaran Cumhuriyet fazilettir... Cumhuriyet adalettir... Cumhuriyet vefadır... Cumhuriyet şanstır... Bu şansı bize veren bütün cesur kahramanlara ve Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e şükran ve dualarımla...

    devamını gör
    Ahmet Neşet ERENSOY