ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Benim, Bizim, Hepimizin Cumhuriyeti 100 yaşında! 1973 ilkokula başladığım yıl. 1973 Cumhuriyetimizin 50. Yılı. Okulun ikinci günü okula geciktiğimde, okulu dolaşıp bütün öğrencilerin sınıfa girdiğini görünce herhalde artık sınıfa girilmez diye düşünerek eve geri dönmüştüm. O gün okul koridorlarını dolaşırken bir çiçeğe benzeyen Cumhuriyet’in 50. Yıl amblemi koridorları süslüyordu. Şu anda bile 50. Yıl marşının dizeleri aklımda: “Müjdeler var, yurdumun toprağına taşına Erdi Cumhuriyetim, elli şeref yaşına” O yıllarda en azından benim için, öğretmenlerimiz ve okulumuz için, Cumhuriyet sanki dün ilan edilmiş gibiydi, öylesine canlı ve çoşkulu bir şekilde 50. Yılı ulusça kutladığımızı hatırlıyorum. O yıllarda bir çocuk olarak Cumhuriyetimizin 100. Yılı her açıdan ileriye, çok daha ileriye ve iyiye ulaşacağımız, bizim için hayal etmesi bile çok heyecan verici bir ütopya idi. 1980’de yaşamının geri kalan kısmını geçireceğim, Cumhuriyetimizin başkentine geldiğimde, Ankara’da yaşayacağımız ilk evimize giden yolda TBMM binasının önünden geçerken Meclis’i ilk gördüğüm an, bugün gibi canlı bir şekilde aklımda. O yılların havası puslu Ankara’sında, arada parlayan bir masal figürü gibiydi benim için Meclis binası. O güne dek hep kitaplarda gördüğüm bu Ankara’ya özgü ve anlamlı simge yapı benim gözümde ülkemizin ve Cumhuriyetimizin somutlaştığı bir anıt yapı olduğu için belki de bu büyük heyecanı duymuştum. Evet bizler yani 1970’lerde çocukluğunu yaşayanlar, kendimizi bildik bileli Cumhuriyetin içine doğan ve onunla büyüyen bir nesiliz. Bizim için Cumhuriyet halkın kendisini yönettiği yönetim biçimi olmanın ötesinde toptan bir yaşam şekli idi. Cumhuriyet bilim, uygarlık, yerlilik, millîlik hepsini kapsayan bir kavramdı. Cumhuriyet bizdik. Cumhuriyet, onun kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde belki de başta çok kısıtlı bir topluluğun paylaştığı bir hayalin gerçekleşip giderek bütün bir ulusa mal olmasının, “egemenliğin kayıtsız şartsız Türk milletine ait olmasını” hedefleyen büyük bir ülkünün gerçekleşmesinin öyküsüydü. Biz bu ülkünün süregiden yaşamının şimdi tam 100.yılındayız! Cumhuriyet’in çocukları olarak yapabildiklerimiz ve yapamadıklarımız var. Bizim için önemli olan Cumhuriyet’in ilke ve değerlerine sahip çıkarak toplumsal bir ideal olarak o yörüngede devam etmek. Bu bizler için noktalanacak bir süreç değil, yaşam boyu ardından yürüyeceğimiz bir ideal olarak var olmaya devam edecek. Önce bir insan, sonra bir bilim insanı, bir doktor, bir ruh sağlığı uzmanı olarak Cumhuriyet’in kapsayıcı, herkesi dikkate alan, eşitlikçi, dayanışmacı, destekleyici, birleştirici, özgürleştirici, şefkatli, sevgi ve güven dolu özelliklerinin birey ve toplum olarak bizler için çok önemli ve yaşamsal olduğuna inanıyorum. Cumhuriyetimizin kurucuları, Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde her alanda çok önemli kazanımlar sağlayıp bir Cumhuriyet nesli oluşturmayı başardılar. Bizler, bir bütün olarak hepimizin bu emaneti koruyarak hem bizim insanımız ve hem de evrensel insanlık ailesi için yeni güzellikler katarak geliştireceğiz. Cumhuriyet yolculuğumuzun sonsuza dek süreceği inancıyla nice yeni yüzyıllara!

    devamını gör
    Prof. Dr. Mehmet Hakan TÜRKÇAPAR
  • Kudretli göğsünde, asil kanıyla Türk’ü var eden her bir Ruh’a, Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk’e, Cumhuriyet’e saygı ve hürmetle. Türk’üm, ne mutlu hür Türk kadınıyım. Kutlu Cumhuriyet, kutlu 100.yıl, kutlu hürriyet.

    devamını gör
    Meltem Hamurcı KISAKOL
  • 100 yıl önce bu milleti hem düşmandan hem de cahillikten kurtardın Atam. Biz gençler senin ilkelerini takip ederek bu milleti 100 yıllar boyu sürdüreceğiz.

    devamını gör
    Doruk Ali KAVAS
  • Sakarya Meydan Muharabesi’nin yapıldığı alanı görmek, orada henüz bulunmuş şehit mezarlarını haberleştirmek için trenle İstanbul’dan Ankara’ya gidiyordum. Türkiye’nin en önemli rehberlerinden Serhan Güngör’le birlikteydim. Eskişehir’e yakın Enveriye İstasyonu’ndan geçerken, Güngör işaret etti: “Bak” dedi, “Behiç Erkin makasta yatıyor.” Behiç Erkin… Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın arkadaşı. Devlet Demiryolları’nın kurucusu. Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı diplomatlardan. 1961’de ölümünün ardından, vasiyeti üzerine, İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelen hatların üçgenine gömülmüştü. Türk demiryollarının kalbine… O demiryolları ki Kurtuluş Savaşı’nı mümkün kılmıştı. Derken, elbette diğer birçok çabayla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ni mümkün kılmıştı. Onuncu Yıl Marşı’nda “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan” denmesi boşuna değildi. Ben o güne dek Behiç Erkin’in orada yattığından haberdar değildim. Utanarak itiraf edeyim ki, ismini bilsem de Erkin’i tanımıyordum da… Bir diplomatın ismiydi benim için, o kadar. Kendini kendi yaptığı işin, kendi çabasının, emeğinin kalbine gömdürmesi bana büyüleyici gelmişti. O büyük çaba… Erkin, çabasında yalnız değildi. Cumhuriyet’i kuran o büyük çaba… Ülkeyi boydan boya dolaşan demiryollarını düşünenler ve döşeyenler; olmadık yerlere yapılan yollar, geçitler, tüneller; fabrikalara ter olup akan işçiler; onca imkânsızlık içinde, sıtmayı, cüzzamı bitirmek için katır sırtında dolaşan ve hakikaten de bitiren hekimler; memleketin ucuna hiç yüksünmeden giden, oraları yurt bilen öğretmenler; askerler, sanatçılar, çiftçiler… O büyük emek. Bugün 100 yaşına ulaştı. Bu ülke dün kurulmadı. Bu ülkenin tarihi emekle dolu. Bu ülkenin dün kurulmadığını her hatırlamak istediğinizde bu büyük çabayı, emeği düşünün. Kendini bu ülkeye yaptığı katkıyla tanımlayanları, kendini o katkıda görenleri, orada yaşayanları, orada ölenleri düşünün. İlham da gelecek de orada.

    devamını gör
    Yenal BİLGİCİ
  • Türkiye Cumhuriyet’i sayende Ben Cumhuriyetimizin 100.Yaşında eşitlik hakkıma, özgürlüğüme, sahibim. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sayesinde. onu büyük sevgi ve saygı minnetle anıyorum. O ne büyük insan; vatanını, insanını düşünen, halkına rol model olan lider, daima açtığı yolda, izinde gideceğim. cumhuriyet kadını olarak çalıştım, ayaklarımın üstünde durdum, durmaktayım. Çocuğumu Atasının izinde yetiştirdim, bu zamanlara kolay gelinmediğini, bu vatan bu bayrak için nice savaşlar verildiğini biliyor, vatanını bayrağını seviyor. Sen rahat uyu Atam. Başkumandanımız ve şehit arkadaşlarının ruhları şad olsun. Yurtta barış dünyada barış olsun. Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar var olsun. Ne mutlu TÜRKÜM diyene. Saygılarımla.

    devamını gör
    Emine ÇİÇEK
  • Bu kutlu yola "Cumhuriyet Fazilettir" diyerek çıktın. Bize ve geleceğe armağan ettiğin en önemli miraslardan biri de fakatsız Cumhuriyettir. Bizler senin ışığında gitmeye her daim devam edeceğiz büyük Atatürk. "Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" sözü bizim için her gün içtiğimiz sudan farksızdır.

    devamını gör
    Yusuf SURAL
  • Merhaba, Gaziantep'ten yazıyorum, lise 2'ye gidiyorum ve bu mektubu biri okur mu bilmiyorum. Ama her binada, her binanın her katında Türk bayrağı görmek beni çok onurlandırıyor ve çok gururlandırıyor. Düşününce 700 yıllık saltanattan sonra Cumhuriyet kurmak kolay olmamalı ve biz bu kurulan Cumhuriyetin 100.yılını gördük. Bugünü gördüğüm için şanslı hissediyorum. Ülkenin 4 bir yanından milli duygular içerisinde bir arada bulunmamız beni çok mutlu ediyor, umarım bu milli birlik ve beraberliğimizi hiç kaybetmeyiz.

    devamını gör
    Sevim YILMAZ
  • Cumhuriyet gözbebeğimiz, onurumuz, gururumuz, şanımız, vatanımız, bayrağımız 100.yaşında. Hep var ol Cumhuriyet, sen çok yaşa. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

    devamını gör
    Mustafa Yağız ÖZÇELİK
  • Canım Cumhuriyet, canım Atam bize bıraktığın bu kutsal emanet için sonsuz teşekkürler sana ve arkadaşlarına... Sana söz, bize bırakmış olduğun emaneti sonsuza kadar ne pahasına olursa olsun koruyacağız, ne yaparlarsa yapsınlar sana olan sevgimiz, Cumhuriyet'e olan bağlılığımız asla bitmeyecek, çocuklarımız seninle, senin fikirlerinle, senin yolunda ilerleyecek canım ATAM. Seni ve Cumhuriyet'i çok seviyoruz, zor günleri atlatıp bağıra bağıra "Yaşasın Cumhuriyet" diye haykıracağız. Hiç kimse ama hiç kimse bize engel olamayacak, biz senin açtığın yolda, gösterdiğin ilkede hiç durmadan yürüyeceğimize ant içeriz. Ne mutlu Türküm diyene. Kulaklarımızda, aklımızda bize yazdığın Gençliğe Hitabe var. Biz seninle büyüdük, Cumhuriyet sayesinde özgür olduk. İyi ki varsın, iyi ki bize bıraktığın mirasın var. Sonsuz saygı ve özlemle canım ATAM, izindeyiz.

    devamını gör
    Burcu MUTLU