
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR
SEN DOĞMADAN BİRAZ ÖNCE CUMHURİYET Mektuba seni seninle anlatarak başlamam icap eder. Bir ideal veya kurtuluş reçetesi olarak devlet aygıtından ve yönetim biçiminden medet ummak tuhaf kaçabilir. Bu her ne kadar kâğıt üstünde sapmadan uzak bir okuma gibi görünse de, bu toprakların hakikat ve yaşam arasında kurduğu asırlık bilinci yok saymak pek akla yatkın değil. Cumhuriyeti ve getirdiği ikbali görmemek, halk inkılâplarına dair doğru bir okuma da getirmiyor. Cumhuriyet tam da bu yüzden bir devlet aygıtından ve yönetim şemasını biçimlendirmekten çok daha öte anlamlar taşıyor. Issız bir adada bulunduğunuzu ve sahil hattından alabildiğine uzanan ufuk çizgisine hâkim olduğunuzu varsayın. Önünüzde etraflıca dizdiğiniz taşlar ve ortasında ısınmanızı sağlayacak olan çıra parçaları... Ateş harlanmalı, harlanmalı ki ısınabilesiniz. Isınmadan ufuk çizgisine bakıp düşleyemezsiniz. Çıra bol olsun, bol olsun ki sonrasında yemek pişirebilesiniz. Aç kaldıkça başınızı kaldırmanız güçleşecek ve karşıya bakamayacaksınız. Cumhuriyet işte bu metaforun tam ortasında tutuşan ilk kıvılcım. Sizi ısıtan, doyuran ve ufka bakıp idealinize erişmeyi denemenizi sağlayan bir miras. Biraz öncesinde ise harp sahasında yürekte yanmış. O kıvılcım, kıymetli bir ideali ve itirazı fark edip uzak diyarlardan saldırıya geçenlere karşı, yokluğun ve hiçliğin ortasında savaşanlara kalkan olan har. Bu bakiye, kuruluş yılları itibarıyla salt bir kıvılcım da değil... O ufuk çizgisinin de ta kendisi. Hem yurttaş hem de özgür birey olma haline tasvir edilen bilincin aynası. Cumhuriyet iyi ki var, yaralarını onaracak ve onu kaybetme tehlikesiyle yoğrulanlara tekrar bir kıvılcım sunacak. Mustafa Kemal Atatürk bir ideali ve kurtuluş reçetesini aklına yazıp imzaladığında, onunla birlikte kıvılcımı harlayan bilinçlerin içinde var oldu. Bu daimi nefer olma hali, Cumhuriyet için ne aygıt ne de yönetim biçimi, bizatihi sathı müdafaa üzerinden bir incelemeyi hak ediyor. Satıh vatandır, çizgisi tam da sensin; Cumhuriyet. Bir başka yüzyıla açılan kapıda, senin muvaffakiyetini taçlandıracak patikayı Kocatepe'den Meclis'e adım adım öğrendik... Cumhuriyet var ol; yaralarını ve yamalarını onaracak bilinç, Samsun'a sen doğmadan biraz önce ayak basan bir büyük neferin mirası.
devamını görCan COŞKUNSevgili Atatürk, Canım Atam, ne kadar büyük bir değer olduğunu her geçen gün daha çok anlıyorum. Cumhuriyeti bize kazandırdığın için ne kadar teşekkür etsem az. Sen o dönem için değil, bugünümüz için bile çok büyük bir dehasın. Çocukluğumdan beri her milli bayramda gözyaşlarım sel olurdu. Adının geçtiği her an. Ülkemiz için yaptığın her şey için sana ve arkadaşlarına minnettarım. Kızıma seni hep anlatıyorum. 23 Nisan'ı öğretiyorum. Biliyor musun, Gençliğe Hitabende söylediklerin bugünümüzü anlatıyor. Yıl 2023, bugün Cumhuriyetimizin 100.yılı kutlu olsun! Atam, nice 100yıllara... Ve sen o büyük zekân ile bu yılları o dönemde görebiliyordun. Senin mirasın olan Türkiye'miz ne kadar zor dönemlerden geçse de, daima payidar olacak, sonsuza dek yaşayacak. Sana olan sevgim, saygım sonsuz. Türk milleti olarak seni hep sevecek ve asla unutmayacağız. O yıllarda yaptıkların inanılmaz Atam. İyi ki, bizim Atamızsın. Her şey için, sonsuz minnettarım.
devamını görNurşah DOĞANSakarya Meydan Muharabesi’nin yapıldığı alanı görmek, orada henüz bulunmuş şehit mezarlarını haberleştirmek için trenle İstanbul’dan Ankara’ya gidiyordum. Türkiye’nin en önemli rehberlerinden Serhan Güngör’le birlikteydim. Eskişehir’e yakın Enveriye İstasyonu’ndan geçerken, Güngör işaret etti: “Bak” dedi, “Behiç Erkin makasta yatıyor.” Behiç Erkin… Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın arkadaşı. Devlet Demiryolları’nın kurucusu. Türkiye’nin yetiştirdiği en başarılı diplomatlardan. 1961’de ölümünün ardından, vasiyeti üzerine, İstanbul, Ankara ve İzmir’den gelen hatların üçgenine gömülmüştü. Türk demiryollarının kalbine… O demiryolları ki Kurtuluş Savaşı’nı mümkün kılmıştı. Derken, elbette diğer birçok çabayla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’ni mümkün kılmıştı. Onuncu Yıl Marşı’nda “Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan” denmesi boşuna değildi. Ben o güne dek Behiç Erkin’in orada yattığından haberdar değildim. Utanarak itiraf edeyim ki, ismini bilsem de Erkin’i tanımıyordum da… Bir diplomatın ismiydi benim için, o kadar. Kendini kendi yaptığı işin, kendi çabasının, emeğinin kalbine gömdürmesi bana büyüleyici gelmişti. O büyük çaba… Erkin, çabasında yalnız değildi. Cumhuriyet’i kuran o büyük çaba… Ülkeyi boydan boya dolaşan demiryollarını düşünenler ve döşeyenler; olmadık yerlere yapılan yollar, geçitler, tüneller; fabrikalara ter olup akan işçiler; onca imkânsızlık içinde, sıtmayı, cüzzamı bitirmek için katır sırtında dolaşan ve hakikaten de bitiren hekimler; memleketin ucuna hiç yüksünmeden giden, oraları yurt bilen öğretmenler; askerler, sanatçılar, çiftçiler… O büyük emek. Bugün 100 yaşına ulaştı. Bu ülke dün kurulmadı. Bu ülkenin tarihi emekle dolu. Bu ülkenin dün kurulmadığını her hatırlamak istediğinizde bu büyük çabayı, emeği düşünün. Kendini bu ülkeye yaptığı katkıyla tanımlayanları, kendini o katkıda görenleri, orada yaşayanları, orada ölenleri düşünün. İlham da gelecek de orada.
devamını görYenal BİLGİCİBizim evde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o meşhur kalpaklı fotoğrafı duvarda asılı durur. Çalışma masamın üzerinde de aynı fotoğraftan yapılmış camdan minik bir büstü vardır. Çalışırken ara sıra göze göze geldiğim. İster siyah beyaz olsun ister renkli, gök rengi gözlerinden yansıyan direniş, inanç, zafer ve umut küçük kişisel hayatlarımızda yol gösteren mavi, parlak, görkemli bir ışık yayar. Bazen çok ama çok zor zamanlardan geçeriz hepimiz. Hayat bu, olur bazen. Pes etmenin, bırakmanın, vazgeçmenin uçurumunun kıyısına gider geliriz hani. İşte tam da o anda, o gözler bizimle konuşur ve o mavi ışık bize vazgeçmemeyi, yola devam etmeyi, inanmayı hatırlatır. Kimsesiz, yalnız, güçsüz, çaresiz hissederken "Ayağa kalk, yürü" der. Çünkü Anadolu fakru zarurette, bütün imkânsızlıklarda, bütün kuşatılmışlıklarda dahi ayağa kalkanların yurdudur, onu hatırlatır bize. İşte o yüzden Anadolu’da çoğu evde onun resmi asılıdır. İşte o yüzden depremde yıkılmış bir duvarın yıkılmamış köşesinde onun resmini görürüz hâlâ. O hem gerçek hem de mittir. Mitler ölümsüzdür. 100. Yaşımız kutlu olsun. Yaşasın Cumhuriyet.
devamını görKevser Aycan Aşkım SAROĞLUMustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu cumhuriyetimiz 100. yaşında. Ne kadar kötü zamanlardan geçsek de 100. yıl için bunları bir nebze de olsun göz ardı edebildik. 100. yıl çok güzel kutlandı, bunu okuyan kendim veya kendimle birlikte çocuklarım. Her zaman Atatürk'ün izinden gitmeyi unutmayın. Değerlerimize ve Atatürk'ün değerlerine sahip çıkın, onu anmayı, sevmeyi asla ama asla unutmayın. Çünkü bu cumhuriyet kolay bir şekilde kurulmadı, kolay bir şekilde de yıkılmayacaktır. Türk'ün yolunun cumhuriyet olduğunu unutmayın.
devamını görMedine CANBen Merve, bir kadın olarak erkek mesleği olarak bilinen polislik mesleğine atanmak için bekliyorum. Çok çalışıyorum, ileride bu mesleğin başına geçtiğimde vatanım için sonuna kadar çalışacağım. Topraklarımız bizimdir, bizim kalacak. Ne mutlu Türk’üm diyene, yattığın yerde mutlu ol Atam. Çocuklarına emanet buralar.
devamını görMerve DORUKLUCumhuriyetimizin yüzüncü yılına yaşım genç, aklım yerindeyken denk gelebilmek ne büyük bir şans, ne kadar büyük bir mutluluk bilemezsiniz. Şu an burada bunları yazabiliyorsam hem de kendi alfabemle, özgürce kendimi ifade edebiliyorsam, seçebiliyorsam seçilebiliyorsam, kendi ayaklarımın üzerinde durabiliyorsam, kimseye minnet etmiyorsam, kimsenin kölesi değilsem, bir lokma ekmeğe muhtaç değilsem tek bir başkomutan ve gizli kahramanları sayesinde. İyi ki bu dünyadan bir Mustafa Kemal geçmiş ve iyi ki bizim ufkumuz olmuş. Bu vesileyle, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, emeği geçen SeyiT Onbaşı, Kara Fatma, Fevzi Çakmak, Halide Edip…vs ismini sayamadığım nice kahramanlara Allah'tan rahmet diliyorum. Onlar olmasaydı bizler olmazdık… Ne mutlu Türküm diyene…!
devamını görSedef ÇELİKSevgili Atatürk bizlere böyle bir bayramlar yaşattığın İçin sana minnettarız.Bizler yeni nesil olarak senin izinden her zaman yürüyeceğimize and içtik.Türkiye yi Türk yapan bizler olacağız seni silmek isteyenleri sildirmeyeceğiz memleketimizin her köşesi senin eserlerindeki toprağında adımın var. Seni görmek çok isterdim ama ailem olsun öğretmenim olsun seni görmeden sevdirdiler. Deniz mavisi gözlerin güneş sarısı saçların, zeki bakışların, aklın, ilmin, sporcu oluşun, doğaya sevgin bizlere birer örnek. Cumhuriyeti 100. yaşını en güzel şekilde kutlayacağız okulumuzda etkinliklerimiz var onunla yaşıyoruz bizlere çok güzel bayramlar hediye etsin bizde onları en güzel şekilde yaşayacağız sevgilim ATAM seni çok seviyorum senin izinden yürüyeceğim
devamını görSiraç Samed AYHANCanım Atam, Türkiye Cumhuriyeti'nde, bu cennet vatanda insan gibi şerefli ve haysiyetli yaşamamıza vesile olduğun için rabbim mekânını cennet eylesin... amin... Rabbim bu memleketin sıralarında, devlet okullarında okuyup bu memlekete hizmet eden benim ve yedi sülalemin, alt soyumun ve isteyen vatansever milliyetçi herkesin canını vakti geldiğinde bu topraklara Türkiye Cumhuriyeti'ne hizmet ederken alsın... amin....Türkiye Cumhuriyetim sen çok ve hür yaşa. Vatan sevgisi imandandır... Saygı, sevgi, minnet ve hürmetle...
devamını görŞenay GİRGİNEL
