ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Atatürk ve Cumhuriyet, yüreğimde sıcacık bir sevgiyle yanıp tutuşan iki kutsal değerdir. Atatürk'ün vizyonu ve Cumhuriyetimizin ışığı, sadece geçmişin değil, aynı zamanda geleceğin rehberidir. Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ne en büyük armağanlarından biri de kadınlardır. "Dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir’’ diyerek kadının toplum ve medeniyet içindeki yerini takdir etmiştir. Türk kadınına her zaman güvenerek toplumda hak ettiği yere gelebilmesi için öncü olmuştur. Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında ben bir Türk kadını olarak, Atatürk'ün görünür kılınması için verdiği mücadelesini temsil etmekten gurur duyuyor ve bu mirası taşımanın sorumluluğunu hissediyorum. Ayrıca voleybol branşındaki başarılarımız yoluyla, geniş kitlelere ulaşarak Cumhuriyet’in temel değerlerini yüceltmeyi amaçlıyoruz. *Cumhuriyetin Işığında Voleybolun Rolü Cumhuriyet dönemi, sosyal eşitlik ve kadın hakları konusunda önemli adımların atıldığı bir dönemdir. Her alanda kadınların varlığı belirginleşmeye başlamıştır. Atatürk’ün sporu ve sporcuyu desteklemesi, aynı zamanda kadınların toplumda daha etkin bir rol oynamasını teşvik etmiştir. Voleybol, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herkesin katılımına açık bir spor dalı olması nedeniyle, kadınların spor yapma ve rekabet etme hakkını spor alanlarında daha görünür kılmıştır. Bu bilinçle voleybol sahalarında sergilediğimiz başarılarla genç kızlara örnek olmayı ve onları spora teşvik etmeyi hedefliyoruz. Benim hikâyemde spor, Cumhuriyet’in özgürlük, eşitlik, adalet gibi değerlerini sahaya taşımanın bir yolu haline geldi. Voleybol, sadece bir oyun değil, aynı zamanda Atatürk’ün mirasını yaşatma ve Cumhuriyet’i temsil etme aracı oldu. Her vuruşumda, sahadaki varlığımı Cumhuriyet’in ışığında hissediyorum. *Olimpik Sporcu Apoleti: Uluslararası Temsilin Gururu Bu süreçte, Olimpik Sporcu Apoleti'ni taşıma şansına eriştik. Uluslararası arenada ülkemizi temsil etmek, sadece sporcu olarak değil, aynı zamanda Atatürk'ün izindeki kadınlar olarak da büyük bir gurur kaynağı oldu. Bu apolet, sadece bireysel bir başarı değil, aynı zamanda ülkemizi dünya sahnesinde temsil etmenin sorumluluğunu taşımak anlamına geliyor. Spor toplumların aynasıdır ve sembolik olarak kültürel bir elçidir. Bu bağlamda Olimpik bir sporcu olarak; ülkemizi yalnızca müsabık değil aynı zamanda bir kültür köprüsü oluşturma görevini de temsil ettiğimizin bilincindeyiz. *Spor, Kadın Hakları ve Toplumsal Değişim Günümüzde kadın hakları; özellikle sporda 100 yıllık varoluş mücadelesinin sonunda gelinen noktada, geleneksel toplumsal normların dışında bir gelişim göstermektedir. Spora eşit katılım ve erişim ile gelen ve özellikle kadınların başarıları ışığında toplumda genel bir bilinçlenme ve değişim sürecini tetiklemiştir. Bu doğrultuda ben “Mavi Şimşek” olarak Cumhuriyet’in ışığında voleybolun gücünü kullanarak, kadın haklarına olan inancımı ve toplumsal değişimde etkili olma misyonunu taşıyorum. Kız çocuklarına, sporun sadece bir aktivite olmanın ötesinde, bir toplumu değiştirme aracı olabilecek güce sahip olduğunu göstermek istiyorum. *Atatürk'ün İzindeki Kadınlar Olarak Sorumluluk Cumhuriyetimizin 100. yılında, bir Türk kadını olarak, bir Cumhuriyet kadını olarak, milli bir voleybolcu olarak, Cumhuriyetin değerlerini sadece saha içinde değil, aynı zamanda günlük hayatımızda da yaşatma sorumluluğunu taşıyoruz. Sporun görünen yüzünün ötesinde, toplumsal değişimin birer temsilcisi olarak sorumluluklarımızın farkındayız ve bu yolda her bir adımımız Cumhuriyetimizin ışığını daha da parlak kılma gayretiyle atılıyor. Sorumluluklarımızın bilinci, Atatürk'ün sevgisi ve Cumhuriyetimizin gücüyle, daha nice 100 yılların kadınlarına ilham olmayı sürdüreceğiz.

    devamını gör
    Meryem BOZ
  • Cumhuriyetin değerlerini 100. Yılda yıprandığını ve kaybolduğunu düşünüyorum laiklik demokrasi kurulan sınayi ve kalkınmaya yönelik maddi değerler kadın hakları vs vs vs bir bir elimizden kayıp gidiyor cumhuriyetin ilk yıllarındaki alım gücüne ve hayatımızı devam ettirme durumundayız maalesef fakültelerinde bitirsek bir kaç yabancı dile sahipte olsak hem kendimiz hemde ailemiz hemde ülkemiz için istediğimiz verimliliğe ve maddi güce sahip olamıyoruz bizden sonra geleceklere bize bırakılan cumhuriyet değerlerini ve verdiklerini maalesef bırakamıyoruz diye düşünüyorum yine de ben Atatürk cumhuriyeti için çalıştım ve aklımın ereceği yaşıma kadar çalışmaya devam edeceğim

    devamını gör
    Melek DÖNMEZ
  • Tüm dünyaya örnek olan Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde bize bahşedilen Cumhuriyetimizin 100. Yılı'nda, ilimin ve bilimin, özgürlüğün, cesaretin, modernliğin, çağdaşlığın kıymetini, sonsuza kadar bilmek dileğiyle... 100.yılımız kutlu olsun. İlelebet Cumhuriyet!

    devamını gör
    Berin DOĞAN
  • Türkiye Cumhuriyeti’nin kadın bir ferdi olarak, Ata'mın kurduğu Cumhuriyet'le gurur duyuyorum. Tüm dünyayı kendine hayran bırakan bir lidere sahip olmak, onun izinden yürümek, aydınlık yarınlar için çalışmak benim için şereftir. Karşıma çıkacak hiçbir cehalet unsuru beni bu gururdan mahrum bırakamaz. Var ol Cumhuriyet, yattığın yerler nurla dolsun yüce Atam.

    devamını gör
    Meral SEVEN
  • "Toprağım, Yurdum, Vatanım" baktığım, gördüğüm, duyduğum, duygulandığım her şey- hep sen.. Nice 100 yıllara "Ey Şanlı CUMHURİYET" varlığın benliğimizin gücü; emanetin nesiller boyu aktarılacak en güçlü siperimizdir. Tarih bizim, Şeref bizim, Şan bizim. YAŞASIN CUMHURİYET! "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesillere.."

    devamını gör
    Nazlı AVAN
  • İMKANSIZI İSTEMEYE CÜRET EDEN KURUCULARA 19 Mayıs 1919’da başlayan ölüm kalım savaşını “Meclis Hükümeti” ile sürdürmek, şüphesiz adı konmamış cumhuriyet kararıydı. O zamanlar, bir anlamda imkânsızı istemekti bu. En büyük projeniz ise, neredeyse yok olmuş bir halkı yeniden var etmekti. Savaşla ve devletin ilgisizliğiyle, tarla sürecek genç nüfusun kalmadığı; onların da harp malulü ya da veremden, sıtmadan hasta olduğu 12 milyona inmiş nüfus. Dört yandan gelen saldırılar… Dahası 1000 yılda 1 yılını savaşsız geçirmemiş, sabanına sarılacak vakit bulamamış bir halka barış sözü verip; “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” dediğinizde... Kim bilir, sizin aranızda bile bunun imkânsız olduğunu düşünenler olmuştur. Şimdi, sağlıklı kadın ve erkeklerden oluşan; modern tarımı sanayisi olan 85 milyonluk ülkeyiz. Eseri geriye doğru silmeye çalışanlar hâlâ mevcut. Yine de Cumhuriyet’in ölümsüz olduğuna ve bizlerin Cumhuriyet’in kazanımlarını koruyacağına yürekten inanıyorum. Müsterih olun!

    devamını gör
    Cüneyt AKMAN
  • İyi ki Cumhuriyet kadınıyım ve iyi ki onun öğretmeniyim...son nefesime kadar yetiştirdiğim bütün evlatlarıma tek sözüm şudur: vatanına ve milletine sahip çıkmayana hakkımı helal etmiyorum... beni yetiştiren öğretmenim bize hep bunu miras olarak bırakmıştı. Ben de benden sonrakilere bu sözü hep söyledim ve söylemeye de devam edeceğim. Atamın izinde her daim....

    devamını gör
    Sibel GÜNERİ
  • Cumhuriyetin 100. Yılını senin sayende kazandık Atatürk'üm. İyi ki savaşı kazandın, iyi ki bu bayramı bütün millete armağan ettin, sen ve silah arkadaşlarınız çok cesur kahramanlardınız. Ve Cumhuriyetin 100. Yılı Kutlu Olsun!

    devamını gör
    Yaman ŞENAY
  • Atam, Büyük zorluklar ve fedakârlıklar içinde kurduğun, sonra da bizlere armağan ettiğin Cumhuriyet’imizi her türlü engele rağmen senin yokluğunda korumaya çalışıyoruz. Ülkemiz için bu yıl her yıldan daha zor bir yıl ve bu durum biraz daha sürecek gibi görünüyor. Yurdumuz üzerine oynanan oyunlar yıpratmaya başladı bizleri, ancak buna rağmen senin ölüm döşeğinde anavatana kattığın ve bu yıl dünyanın en yıkıcı depremini yaşayan, bunun yanında yüz binlerce insanını kaybeden Hatay’dan yazıyorum bu mektubu. Bizi bezdirmeye çalışıyorlar Ata’m. Biz Hataylılar olarak gözden çıkarılmış gibi hissediyoruz kendimizi. Tüm yaşadığımız olumsuzluklar bizi Hatay’dan çekip gitmeye zorluyor ama buradayız! Gitmiyoruz! Hataylıların nasıl ayağa kalkmaya çalıştıklarını uzun uzun yazmak isterdim. Kısa kısa bahsetmeden geçemeyeceğim. Bizim oradaki esnafımız yol kenarlarında işbaşı yaptılar. Hizmete devam ediyoruz dediler. Başka başka sektördeki iş kadınlarımız, iş adamlarımız da bunu yaptı. İnsanların kimisi çadırlarda, kimisi konteynerde kimisi de yıkılmayan evinde devam eden bir sürü depreme rağmen Hatay’dalar. Kimisi başka şehirlere gitti, depremler geçene kadar, sonra çoğu geri döndü. Bırakılacak gibi değil ki memleket. Öyle güzel bir memleket bırakmışsınız ki bize, ondan vazgeçmek mümkün değil Atam. Müteşekkiriz. Uzun yıllar oldu rahat, huzurlu bir nefes almayalı ülkemiz. Oynanan oyunlar ülkemizi biraz daha geriye attı. Ve şu an sizin bize bıraktığınız Türkiye o Türkiye değil. Ümidimizdir, tekrardan dirilmesi, küllerinden yeniden doğması. Yokluğunuzu her zaman hissetti bu ülke. Ama her şeye rağmen yolunuzdayız. Sonsuz saygı ve özlemle anıyoruz Ata’m sizi ve ülkemizi kurmanızda yanınızda olanları.

    devamını gör
    Alev ÖKSÜZ