
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR
“Kimsesiz çocuklar için ne mümkünse veriniz.” Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te bugün; Açlığın ülkenin utancı olarak görüldüğü, çocukların kimsesiz bırakıldığı, artık işleyemediği topraklarından bir lokma için bilmedikleri şehirlerin gökdelenlerinde canlarını bırakıp yine kendi topraklarına dönenlerin kimsesiz gömüldüğü, kimsesizlerin kimsesi 2023’ün Cumhuriyeti. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te dün; 1925 yılında Uşak’ta bir yetim yurdunda kalan kimsesiz çocuk Aziz, yurda yerleştirildiği için mutludur yurda ziyarete gelen Atatürk’e kimsesizliği şöyle tarif eder: “Babamı şahadet, annemi yoksulluk aldı. Uşak yetimleri adına yüz binlerce teşekkür ve yüz binlerce selam." Atatürk gözyaşlarını tutamaz. Aziz çocuğun, annesini yoksulluğun aldığını söyleme hakkıdır Cumhuriyet, 1928’de Atatürk, Emlak Eytam Bankası'na kimsesizler için yatırılan paranın müjdesini “Cumhuriyetin bilhassa kimsesizlerin kimsesi olduğunu yeniden ispat eden bu neticeyi memnuniyetle takdirinize arz ederim” der alkışlar arasında. Halk için yapılan inşaatları desteklemek ve yetim haklarını korumak için kurulan "Emlak ve Eytam Bankası"nın hakları son olarak bugünün TOKİ’sine geçmiştir. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te bugün; Bugünün TOKİ’si depremde yetim kalan çocuklara, üniversite öğrencilerine, kirasını ödeyemeyenlere bedelsiz konutlar, yurtlar, rehabilitasyon merkezleri, ücretsiz kreşler yapmıyor. Rezidansların, AVM’lerin, imara açılan ormanların, acil kamulaştırılan arazilerin yeni sahiplerinin kimsesi bugünkü Cumhuriyet. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te dün; Mustafa Kemal Atatürk, çocukların haklarını korumak için 1928’de imzaladığı Cenevre Bildirgesi : “Acıkan çocuk beslenmeli, hasta çocuk tedavi edilmeli, terk edilen çocuklar korunmalı, herhangi bir felaket anında öncelikle çocuğa yardım yapılmalı, her türlü istismara karşı korunmalı.” Atatürk çocukları korumak, beslemek, eğitmek, ihmal ve istismarı engellemek için sonradan adı Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu olarak değişen Himaye-i Etfal Cemiyeti’ni kurup, yokluğa, yoksulluğa ve kimsesizliğe savaş açıyor “Kimsesizlerin Cumhuriyeti”nde. Çocukların yaşam hakkı, eğitimi, sağlıklı bir nesil hedefiyle kurulan Cemiyet suç işleyen, dilenen, engelli, kimsesiz, yoksul, ihtiyacı olan her çocuğa kucak açıyor. Talebe sofraları, aşevleri, yetim evleri, bakıcı okulları, hemşire kolejleri... Hatta bir milyona yakın nüfuslu İstanbul’da yetersiz beslenen 6 bin çocuk için Cumhuriyet gazetesine ilan veriliyor “Kimsesiz çocuklar için ne mümkünse veriniz.” 1929 yılının karakışında yoksul çocukların giyimi meselesi tüm ülkenin gündemi. 1930’lu yıllarda, yoksul çocukların eğitimi için Çocuk Kütüphaneleri açıyorlar. Kütüphaneye devam eden çocuklara her akşam, bisküvi, incir ve üzümden bir kahvaltı, oyun oynamaları ve eğlenmeleri için de çocuk bahçeleri kuruyorlar. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te bugün; Bugünün Cumhuriyet’inde çocuklar için okul yemeği yok, 10 milyon çocuk ağır yoksulluk koşulları içinde, 1,5 milyon kız çocuğu eğitim dışında, laik bilimsel eğitim yerine karma eğitim tartışılıyor, yüzbinlerce suça sürüklenen çocuk, milyonlarca çocuk işçi. Her beslenme saatinde arkadaşlarının yanından ayrılıp okulun etrafında beş tur atan 11 yaşındaki Ali’nin mi kimsesi, yoksa okul yemeğine ayrılacak kaynağın aktarıldığı bir avuç zenginin mi kimsesi olmuş bugünkü Cumhuriyet. Bizler hala 95 yıl önce imzalanan Cenevre Sözleşmesindeki çocuklar için okul yemeği kampanyasını sürdürüyoruz. Barınamayan, beslenemeyen artık “geçinmeye odaklanan” üniversite öğrencilerinin mi kimsesi bugünün Cumhuriyeti. Yoksa, onca yıl memleketin kalkınması için çalışan ama bugün çalışmanın huzurunu değil acısını çeken emeklinin mi kimsesi bugünkü Cumhuriyet. Kimsesizlerin Kimsesi Cumhuriyet’te dün; 1932 yılında “kimsesizlerin kimsesi olsun” diye Atatürk’ün isteği ile kurulan halkevlerinde sağlıklı yetişsin diye çocuklar, sağlık taraması, bir insanın alması gereken besin değerini hesaplarlarmış, öğrenci yurtlarında kalanlar için sıcak yemek, cezaevlerinde eğitim, köyden gelen işçilere barınak kurarlarmış. Şimdi yeniden kimsesizlerin kimsesi olsun diye ikinci yüzyılında Cumhuriyete, 2 yaşında kimsesiz bir çocuk gibi sıkı sıkı sarılarak, örgütlenip, dayanışarak yeniden umutla büyüteceğiz.
devamını görHacer FOGGOBugün benim için öyle özel bir gün ki, ölümsüzleştirmek için bir şeyler yapmak istedim ve çareyi mektup yazmada buldum. Çünkü söz gider, anılar gider ama yazı kalır. Bugün benim doğum günüm. Ülkemle aynı günde doğmak o kadar harika bir his ki. Bunun kesinlikle bir anlamı olduğuna inandım çocukluğumdan beri. Çocukken okulumda bulunan Atatürk büstünün yanına gider, Atamla dertleşirdim. O zamanlarda yaptığım şeyin ömrüm boyunca devam edeceğini düşünmemiştim. Ne zaman sıkışsam, bu ülkede yaşamak için bir sebep arasam yine ona koştum. Çünkü biliyordum beni anlayacağını. Hatta öyle bir anlamak ki bana mektup bile yazmıştı. Gençliğe Hitabe... bu vatanın çocuklarını öyle anlamış ki her kelimesi başka bir teselli. 100 yıllık bir öngörü... Evet, cumhuriyet naçiz vücudunda değil, ruhunda. Senin ruhun başlı başına cumhuriyet Atam. 100. Yılı en güzel bayramdır, kutlu olsun. Emanetin bizimle güvende. Saygı ve minnetle...
devamını görŞevval YILDIZCanım kızım, umarım hayatındaki tüm neşeli, sevinçli günlerin gülüşündeki güzel hallere bürünür. Hep birlikte nice güzel yüz yıllara.
devamını görSerhat DÖNMEZNice 100 yıllara.
devamını görEge AKYILDIZSeni görmeden sevmek, seni varlığınla anlamamdan kaynaklanıyor... Çok özlüyorum; bu özlemimi bir yas olarak yaşamayacağım; vatanım ve milletim için en iyisini yaparak varlığım ile seni gururlandırarak bastıracağım. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı...O kadar gururluyum ki! Hem yüzyıllık olaya tanık olduğum hem de soylu bir kana sahip olduğum için... İleri, daima ileri...
devamını görSümeyye MeydanBir lider gelir,hayatın değişir... Özgürlüğünü iliklerine kadar hissetmeni sağlar. Cumhuriyet; 10 harf, tek kelime, sonsuz minnet ve gurur içeren, emsali görülmemiş bir devrimdir. "Ne mutlu Türk'üm diyene.."
devamını görPınar İNCECumhuriyet'in yüzüncü yılında bir Cumhuriyet kadını olarak başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Cumhuriyet'in kurulmasında emeği geçen herkese sonsuz sevgi saygı ve minnetle… Çok yaşa Cumhuriyet, ilelebet izindeyiz. Atam emanetin emanetimizdir.
devamını görHasibe YALÇINKAYAYa İstiklal ya ölüm diyerek çıkılan bu yolda, verilen milli mücadelede kazanılan zaferle, nice yüzyılları görmek umuduyla çok yaşa Cumhuriyet... Güzel Atam rahat uyu, vatan bize emanet... Hepinizin ruhu şad olsun.
devamını görZeliha Öznur GÜRCANCumhuriyet nefestir... İçine çektiğinde, emekle, terle, kanla kazanılan özgürlüğün ferahlığını hissettiren Cumhuriyet sudur... Eski, köhne, batıl hayattan temizlenmiş, duru, ferah, mutluluk veren Cumhuriyet ışıktır... İşlenmemiş cevherleri bulup çıkaran, hayatın temeli kadınları hapsedildikleri evlerden çıkaran Cumhuriyet fazilettir... Cumhuriyet adalettir... Cumhuriyet vefadır... Cumhuriyet şanstır... Bu şansı bize veren bütün cesur kahramanlara ve Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e şükran ve dualarımla...
devamını görAhmet Neşet ERENSOY
