
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR
CUMHURUN KÜLTÜRÜ
devamını gör
Cumhuriyetin temeli kültürdür. Cumhur kültürlü olmalı ki Cumhuriyet yaşayabilsin.
Bunu en iyi bilen insan Gazi'ydi. Yeni Cumhuriyeti kültür temeli üzerine oturtmak istemişti. Bir edebiyat, kültür ve eğitim şölenine dönen akşam sofralarında hiç askerlik anıları anlatmıyor, sürekli olarak kültür konuşuyordu. Kafasını kurcalayan konular genellikle kültür ve eğitim konularıydı. Çünkü Cumhuriyet'in yeni bir insan tipi yaratarak ayakta kalabileceğini çok iyi biliyordu.
Nasıl, etkisinde kaldığı Fransız İhtilali yeni Fransız yurttaşını ortaya çıkarmışsa, kendi devrimi de “Cumhuriyet yurttaşı” kavramını yaratacaktı. Bu amaçla halkevleri açıldı, Paul Hindemith gibi büyük besteciler müzik eğitiminin temellerini attı, üniversiteler dünya çapındaki Alman hocalarla çağı yakalamaya çalıştı. Tercüme büroları kuruldu, Maarif Vekaleti dünya kültürünü aktaran kitaplar, dergiler yayımlamaya başladı. Dil ve tarih kurumları çalışmaya başladı. Tiyatrolar, operalar, senfoni orkestraları kuruldu. Çok kısa zamana sığan bu yoğun, baş döndürücü kültür çalışmalarında yapılan her şey yüzde yüz doğru muydu? Elbette hayır. Devrim heyecanı içinde zaman zaman aşırılıklar yapıldı, ölçünün kaçırıldığı zamanlar oldu. Ama bunlar kaçınılmaz hatalardı. Zamanla hepsi yerli yerine oturacak ve bir dengeye kavuşacaktı.
Ne yazık ki kültür insanı Atatürk'ün ölümünden sonra bu kampanyalar hızını kaybetti, kültür ve “yeni yurttaş” oluşturma gayreti unutuldu. Atatürk’ün attığı temeller zaman içinde serpilip boy atacağına, biçimsel ritüellere, içi boş gösterilere dönüştü. Bu arada Cumhuriyet karşıtı çevreler kendi muhalefetlerini oluşturmak için eğitim çalışmalarına devam ettiler. Devrimlerden nefret eden, Atatürk adına tahammül edemeyen kuşaklar yetiştirdiler.
Atatürk “Cumhuriyet'in temeli kültürdür” derken sadece güzel bir söz söylememiş, en derindeki gerçeği işaret etmişti. Çünkü Namık Kemallerle, Tevfik Fikretlerle büyüyen bir neslin, bu etkiyle neler başarabileceğini bizzat kendi hayatında görmüştü. Ama bunun farkında olmayan, Atatürk'ün kültür boyutunu kavrayamayan ve kendilerine haksız bir biçimde “Kemalist” adını yakıştıran asker-sivil yöneticiler, devrimin içini boşalttılar, yeni Cumhuriyetçi kuşaklar yetiştirmediler ve statükoyla çarpışan büyük devrimciyi asık suratlı bir büst olarak tanıttılar. Bence Atatürk'e ve kurduğu cumhuriyete yapılan en büyük haksızlık budur.
100. Yılda, Cumhuriyet’in ilk coşkusuyla, devrimci ruhuyla bir kez daha sanatla ve kültürle donatalım dünyayı.
Nice yüz yıllara!Zülfü LİVANELİSevgili Cumhuriyet, 100. yıl dönümünü kutlarken, sana olan sevgi ve bağlılığımı ifade etmek istiyorum. Sen, Türk milletinin özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinin sembolüsün. Atatürk ve silah arkadaşlarının önderliğinde ülkemizi çağdaş medeniyetler seviyesine taşıdın. Eğitimden sağlığa, sanattan bilime, her alanda büyük başarılar elde ettik. Günümüzde, daha aydınlık, daha demokratik bir Türkiye inşa etmek istiyoruz ve bu amacı gerçekleştirmek için senin mirasına sahip çıkacağımıza söz veriyoruz. Cumhuriyet, 100. yaşın kutlu olsun. Gelecekteki umutlarımızı birlikte büyüteceğimize inanıyoruz. Seni sonsuz sevgi ve minnetle anıyoruz.
devamını görŞeyma Nur YOLSayın Cumhuriyet, 100. doğum günün kutlu olsun! Sen, benim için bir umut, bir ışıksın. Sen, benim için eşitlik, özgürlük ve demokrasinin sembolüsün. Sen, benim için bir ulusun bağımsızlığının ve egemenliğinin ifadesisin. Seninle birlikte bu topraklarda yaşayan her insan eşit haklara sahip oldu. Sen, kadınların seçme ve seçilme hakkını verdin. Sen, farklı etnik ve dini grupların birlikte yaşamasını sağladın. Sen, bu toprakları çağdaş bir ülkeye dönüştürdün. Seninle birlikte, bu ülke büyük başarılara imza attı. Sen, Türkiye'yi bir dünya gücü haline getirdin. Sen, Türkiye'yi bilim, teknoloji ve sanatta öncü bir ülke haline getirdin. Sen, Türkiye'yi insan hakları ve demokrasi alanında örnek bir ülke haline getirdin. 100. yaşında bile sana minnettarım. Seni daha da ileriye götürmek için, elimden geleni yapacağıma söz veriyorum. Saygılarımla,
devamını görSedat YARDIMCIİlkokuldayım. Kışları sert geçen, karın altı ay kalkmadığı bir Doğu Anadolu şehri. Derslerde çok sıkılıyorum ve pek bir şey anlamıyorum. Dünyanın sıkıcı bir yer olduğunu düşünüyorum. Kara tahtanın üzerindeki Atatürk portresine bakıyorum durmadan. Onun kim olduğunu henüz tam anlamış değilim ama o yeşil ağırlıklı görünen resimde bir şey var. O gün adını bilmediğim sonrasında “yücelik” olarak tanımlayabileceğim bir şey. Benim için o soğuk, bunaltıcı sınıftan kaçmak için bir kapı gibi o resim. Beni çağıran, daha büyük bir dünyaya, daha yüce şeylere çağıran bir kapı. Ona baktıkça Atatürk de beni izliyor, anlıyor, yalnız değilmişim gibi hissediyorum. Öğretmenimiz soruyor: Atatürk bize neyi hediye etti? Hep bir ağızdan çatlayan seslerimizle yanıtlıyoruz: Egemenliğimizi! Egemenlik nedir bilmiyorum… Ama önemli bir şey olduğunu seziyorum. Bugün Cumhuriyetimizin 100. yılında çocuk aklımla sezdiğim o “yüce”liğin gerçekte ne olduğunu artık çok iyi biliyorum. En büyük hediyenin egemenliğimiz, Atatürk’ün bu topraklara verilmiş en büyük hediye olduğunu biliyorum… Minnetle saygıyla anıyorum…
devamını görHandan AKDEMİR100.yaşını kutladığımız Cumhuriyetimizi bize armağan eden Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm silah arkadaşlarını, bu coşkuyu yaşamamıza emeği geçen herkesi saygı ve rahmetle anıyor, bu ülkenin evladı olmaktan gurur duyuyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene!
devamını görÖzgür ŞENAYCumhuriyetimizin 100. Yılında cumhuriyet güneşinin yolunda, tüm benliğimiz ve ruhumuzla bir kez daha anladık ki bizi biz yapan bağımsızlık ateşimiz hiç sönmeyecek, birlik ve beraberliğimiz Yüce Atatürk’ün de dediği gibi ilelebet yaşayacaktır. Ne mutlu Türküm diyene. Gelecek nesillere aydınlık, güçlü ve tam bağımsız Türkiye ❤️
devamını görElçin Birgül TOSUN100. YILIN 23 NİSAN’I 23 Nisan! Atatürk'ün çocuklara armağan ettiği "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı.” 23 Nisan'ın temelinde Atatürk'ün milli egemenlik ilkesi yatmakta. Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilan ettiği gün. Bu tarihten dört yıl sonra, yani 23 Nisan 1924 tarihinde ise Mustafa Kemal Atatürk bu önemli günün bayram olarak kutlanmasını istemiş ve bu bayramı çocuklara armağan etmiştir. 23 Nisan, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından yalnızca Türk çocuklarına değil, bütün dünya çocuklarına armağan edilen ve her yıl kutlanan milli bayramımızdır. Çocuklara armağan edilen tek evrensel bayram olma özelliğini taşıyan 23 Nisan, Atatürk'ün bizlere bıraktığı emsalsiz bir armağandır. 23 Nisan, tüm dünya çocuklarının sahip olduğu tek bayram. UNESCO 1979 yılını Çocuk Yılı ilan edince, Türkiye de 23 Nisan Bayramı'nı dünya çocuklarıyla beraberce kutlamaya karar verdi. Ve 23 Nisan, yıllar geçtikçe bütün dünya çocuklarınca kutlanan uluslararası bir bayram kimliğine büründü. Cumhuriyet’in 100. Yılı’nda mutluyuz, gururluyuz. İyi ki Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklarıyız.
devamını görCanan TANVar ol TÜRKİYE CUMHURİYETİ. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!
devamını görRecep HOCAOĞLUAtam, bugüne kadar olduğu gibi yarınlarda da açtığın yolda akıl ve bilimle ilerlemeye devam edeceğim. Mucizevi varlığınla hep kıvanç duydum. Minnet ve saygılarımla, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı kutlu olsun! Torunlarımız için nice aydınlık günlere...
devamını görÇağla YURDEMİ
