ULUS, CUMHURİYET'İNE

SESLENİYOR   

  • Cumhuriyet’e Mektup

    Bir hayalim var! Toplumun farklı kesimleri olarak neleri ortaklaşa sahipleneceğimiz konusunda bir asgari müşterekler zemini oluşturup mutabakat sağlayalım. Orta Asya’daki anaerkil köklerden başlayıp Anadolu’ya geliş ve sonrasında beylikler, Selçuklu ile Osmanlının Asurlular, Sümerler, Hititler, Frigler, Luviler, Karyalılar, Kommageneler, Likyalılar, Lidyalılar, Truvalılar, Bizanslılar ve saymadığım bir dolu halkın torunları ile karışarak dünyanın en katmanlı kültürel, etnik yapısını oluşturmuş olmaları müthiş bir zenginlik. Yelpazesi çok geniş bir melezlikten bahsediyoruz ama bunu bir avantaj olarak göremeyen iktidarlarla yönetildik 1950’lerden beri.

    Başa gelen her iktidar kendi ait olduğu demografik kesiti kayırmayı amaç edindi ve hiçbir iktidar asgari müşterekler için gerekli çabayı göstermedi. Her gelen bir öncekinin inşa ettiği duvarı yıktı ve kendi duvarını inşa etmeye başladı. Yapılması gereken inşa edilmiş duvarları yıkmadan onların üstüne eklemek idi, bu sayede büyük ve sağlam bir duvarımız olacaktı. Birçok açıdan ileri gitmiş ülkelere baktığımızda solcusu, sağcısı, liberali, muhafazakârı, mutaassıbı, demokratı, yeşilcisi, aktivisti, vb. kim iktidara gelirse gelsin genel gidişatın aksamadığını görüyoruz. Bunun nedeni asgari müşterekler konusunda uzlaşılmış ve Türkçede karşılığı olmayan bir kavram olan “legacy”nin yıkılmayacak bir şekilde inşa edilmiş olması. Legacy, nesiller boyu süren ve değişmeyen uzun vadeli ortak miras anlamına geliyor; halbuki bizdeki miras kavramı tek nesil, dönem, devir süren ve kamusal olmak yerine bireysel ve kadük bir mefhumdur. Mesele iyice kişiselleştirildiği için, miras bizde ittifaka zemin sağlamaz, aksine ciddi kavgalara yol açar; çünkü paydaş olan herkes üstüne alın terini dökmediği, bir başkasının çabası ile oluşmuş birikimden en büyük payı kapmak hırsındadır.

    Kültür olarak müştereklere verilen desteğin, emeğin; toplumu oluşturan her bireye bir artı olarak geri döndüğünü kavrayabilmiş değiliz. “Memleketi ben mi kurtaracağım?” zihniyeti olduğu sürece bunu idrak etmemiz zor görünüyor. Ya kim kurtaracak, dünyanın her yerinde şirketleşmeye başlayan ve vergisini aldığı vatandaşa değil kendilerine çalışan idari yapılar mı? Hiç sanmıyorum. “Askıda” diye güzel bir geleneğimiz var, kim olduğunu bilmediğin birileri için ortaya bir destek atıyorsun, ihtiyacı olan birileri de bunu anonim olarak kullanıyor. Bu ve imece geleneği sivil toplum dayanışmasının çok güçlü örnekleri. 2023 depremi sonrasında ülkedeki sivil dayanışmanın ne derece iyi işleyebildiğini, toplumun nasıl hızlıca ve tesirle bir araya gelebildiğini gördük. Bizim bir araya gelmemiz, seferber olmamız için neden ille de bir felaket gerekiyor?

    Gündelik yaşamımızda da dayanışma kültürü geliştirsek, birbirimizin farklılıklarına saygı duysak, çalışkanlığı alışkanlık haline getirip işbirliğinde liyakat ve sadakati benimsesek; toplumu bir arada tutmakta en önemli değerlerden olan güven duygusunu inşa edeceğimize ve Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında önümüzdeki engelleri bertaraf edeceğimize inancım var. Ne de olsa buraları medeniyetin doğduğu topraklar!

    devamını gör
    Murat GERMEN
  • 100 yıllık Cumhuriyet'te, bu son 20 yıl ülkemiz gözü doymaz insanlar tarafından tarumar edildi. Sevgili Atam sen bunları görseydin inanırım ki kahrolurdun. Bu tarumar edilişe tabii ki bir kısmımız karşı çıktı, susmadı ama tehditle, türlü müdahalelerle susturuldu. Özellikle susanlar ise menfaatleri uğruna adaletin çiğnenmesine sevinerek izledi. Tabii ki her 100 yılda düşmanlar olur ama bunlar içere sızmış dost görünümlü düşmanlar oldu. Atamın öngörüleri bir bir çıktı. Bir 100 yıl daha kim yaşar, kim okursa bu yazdıklarımızı bilsinler ki bu ülkeyi tarumar edenler Atamızın izinden çıkmış olanlardır. Çocuklarımıza nasıl bir ülke kalacak, nasıl bir dünya kalacak bilmiyoruz ama umarım kötülerden arınmış bir Türkiye, sadece barış yanlısı bir dünya olmasını dilerim. Şimdiden bir ikinci 100 yıla erenlere bu 100 yıldan selamlar olsun. Atamızı kitaplardan belki gün gelecek silecekler ama siz onu daima hatırlayın, onun izinde güçlü, tekrar ayağa kalkmış bir Türkiye'ye sahip olmanızı diliyorum.

    devamını gör
    Deniz ÇETİN
  • Sevgili Atatürk, seninle başlayan Cumhuriyet sevdası, artık 100. yılında, öylesine ilmik ilmik işlendi ki içimize, çıkarmak mümkün değil. Çok yıpratılmaya çalışılsa da sağlam temellere senin sayende oturan Cumhuriyetimizi inşa etmeye biz devam edeceğiz, bizden sonra çocuklarımız, onlardan sonra torunlarımız... Ruhun huzurlu olsun, gözün arkada sakın kalmasın. Atatürk'üm, sen ve Cumhuriyet bizim önümüzde ışığımız olmaya her zaman devam edeceksiniz.

    devamını gör
    Sibel ARPAÇAY
  • Türkiye Gazeteciler İçin Hapis Ülkesi Olsun İstemiyorum. Özgür Basın, Özgür Türkiye, Gerçek Gazeteciler İstiyorum. 

    devamını gör
    Kerim KÜÇÜK
  • "Bir çocuğu büyütmek için bir köy gerekir" diyor bir atasözünde. Cumhuriyet budur aslında bizim için. Çocuklarını güven içinde mutlu ve sağlıklı tutabilen koca bir köy... Bu köyde yetiştim ve görev sırası bana geldi. Ey Cumhuriyet! İlk yüzyılında sen bana köy oldun, ikinci yüzyılında da oğluma olacaksın. Ben çocuklarımızı mutlu ve sağlıklı tutmak için görevimin başında olacağım. Köyümüzden kovanlara, sana ihanet edenlere inat yaşayacaksın, yaşatacaksın. Bize güveniyorum. Çocuklarına sahip çıktığımız, coşkuyla kutladığımız nice 23 Nisan'lara...

    devamını gör
    Hayrullah TÜRKMEN
  • Cumhuriyet bu ülkenin başına gelmiş en güzel şeydir. Atamızın bize armağanıdır, hatta daha çok nefestir. Bu armağana, bu nefese gözümüz gibi bakmaya gayret ediyoruz. Umarım ki bu cumhuriyet nice 150-200’leri görür. Özellikle bir kadın olarak Cumhuriyete sahip olduğumuz için çok şanslı hissediyorum. Biz Cumhuriyet çocuğuyuz ve bunun için de gurur duyduğumuzu biliyorum ve bu şansı ilerideki nesillere de taşıyacağımıza inanıyorum. Hep var ol cumhuriyet! Ne Mutlu Türküm diyene!

    devamını gör
    Dilay ÖZDEMİR
  • Payidar kalacak olan, Türk gençliğine bırakılan ve Türk gençliğinin en ulu ülküsü olan Türkiye Cumhuriyeti, nesilden nesle aktarılarak ilelebet yaşayacaktır. Ey Cumhuriyet'in şerefli gençleri, işte Mustafa Kemal Atatürk'ün bize emanet ettiği bu kutlu ülküsü her daim biz Atatürk gençliği tarafından korunacaktır. Ona zarar vermeye, karalamaya, kaldırmaya çalışanları bilgeliğimiz ve çalışkanlığımız ile yerle bir edip, bu kutlu Cumhuriyet'i, Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi ilelebet yaşatacağız. Gençlik Cumhuriyet'e, Cumhuriyet gençliğe emanettir.

    devamını gör
    Kerim Efe ABANOZ
  • Ben İstiklal Savaşımızın gazilerinden birinin torunuyum... Cumhuriyetimiz şu an 100 yaşında... Bunu başta cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’e, yani Atatürk’ümüze ve şehitlerimize borçluyuz... Ben şu anda 66 yaşındayım, cumhuriyetimizin 100. yılını görmekten çok mutluyum. İnşallah cumhuriyetimizin 150. yılını da görürüm... Tüm şehitlerimize ve Atatürk’ümüze Allah’ımdan rahmet diliyorum... Mekânları cennet olsun...

    devamını gör
    Hüseyin KILIK
  • Ne diyor Mehmet Akif Ersoy; Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı. Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk ulusuna emanet etmiş olduğu Cumhuriyet’in 100. yılı. Koskoca bir asrı! Bir kadın olarak bana birey olabilme hakkımı vermiş olan Atatürk’e bu mektubu yazmayı borç bilirim. Türkler olmadan dünya tarihi yazılmaz demiş saygıdeğer İlber Ortaylı. Cumhuriyetimizin 100. yılının coşkuyla kutlanmamasının hüznünü yaşadığımız şu günlerde bana bugün bu mektubu yazabilmem için önce eğitim alma hakkını, ardından da düşüncelerimi özgürce ifade edebilme hakkını tanımış olan Atama minnet etmeyi borç bilirim. Artık kulaklarımızda eskisi gibi yankılanmasa da Atatürk’e açtığı yolda, gösterdiği hedefe durmadan yürüyeceğime dair ant içer, söz veririm. Varlığım Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene! Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun. Saygılarımla…

    devamını gör
    Emine Şule TÜRKOĞLU