
ULUS, CUMHURİYET'İNE
SESLENİYOR

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gençlere emanet ettiği Cumhuriyet 100 yaşında! Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe, durmadan yürüyeceğime ant içerim! Türk istikbalinin evlatları Cumhuriyet'i ilelebet payidar sürdüreceğine ant içiyor! Huzur içinde uyu sarı saçlım, mavi gözlüm...
devamını görSemih BOZDAĞ
Sevgili Türkiye Cumhuriyeti, sana bu satırları birinci yüzyılını kutlamak ve seninle ilgili duygularımı paylaşmak için yazıyorum. Kendimi o kadar şanslı hissediyorum ki ilk yüz yyıl kutlamasına şahit olacağım. Şükranlarımı ;Cumhuriyeti bizlere büyük emeklerle bir yaşam biçimi olarak emanet eden başta Mustafa Kemal Atatürk ve ona eşlik eden, tüm emek veren asker,sivil büyüklerime sunuyorum. Ben Türkiye Cumhuriyetinin yetiştirdiği bir Cumhuriyet kadını olarak, seni koruyacağıma, savunacağıma, benden sonraki nesillere doğru aktaracağıma söz veriyorum. Kuruluştaki çizginden ayrılmadan, değerlerini kaybetmeden zamana uyarak, güçlenerek yaş alman en büyük dileğim. Nice kutlu, mutlu ve umutlu yüzyıllara. Saygım ve sevgimle
devamını görNazlı AYKIN
Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk, Onu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz. Canım Atam sana ne kadar çok teşekkür etsek yetmez! İyi ki senin sevginle büyütüldüm, senin açtığın yolda yürüdüm. Son nefesime kadar da yürüyeceğim. Canım Atam seni çok seviyorum. Cumhuriyet’imizin 100 yılı kutlu olsun.
devamını görZeliha GÜLEÇ
Sevgili Türk Gençliğine, Bugün Cumhuriyetimizin 100.yılı çok mutluyum, bu tarihi ana şahit olmak beni çok gururlandırıyor. Ne mutlu Türküm diyene...
devamını görDilan AKGÖZ
CUMHURİYETİN KIYMETİNİ BİLELİM Babam, babası şehit olduğunda henüz çok küçükmüş. Cumhuriyet ilan edildiğinde olanları ona annesi ve kendinden oldukça büyük ablaları anlatmış. “Babamız bu uğurda şehit oldu ama bak, kanı yerde kalmadı babamızın. Bu gün Cumhuriyet ilan edildi. Artık devletimiz her birimizi insan yerine koyacak. Kimseye kulluk etmeyeceğiz. Hepimize eşit muamele edilecek. Bunlar ne demek, sen biliyor musun? Sen henüz küçüksün ama Cumhuriyet’in kıymetini bil” demişler. Memlekette davullar çalınmış, evlerin camlarına bayraklar asılmış. Herkesle birlikte babam da bağırmış; “Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Mustafa Kemal Paşa” diye… Ben ilkokula giderken okulda öğrendiklerimi babama anlatır, Cumhuriyet Bayramı’nda kürsüye çıkıp şiirler okurdum. Beni dinlerken hep gözleri dolardı. “Ne mutlu bize, öyle değil mi kızım… Çok şanslı bir neslin evlatlarıyız biz. Sen de erkek çocuklarla birlikte okula başladın. Büyüyünce sen de onlar gibi oy kullanacak, istersen Meclis’e girip mebus olacaksın. Ya da istediğin okulda okuyup istediğin mesleği seçeceksin.” Bunları dinlerken babamın bana ne demek istediğini pek de anlamazdım, çünkü onlar benim için o kadar doğaldı ki… Tabii ki öyle yaşayacak, tabii ki öyle yapacaktım. 29 Ekim 1923’ten sonra doğanlar belki de tıpkı benim gibi hissettiler. “Tabii ki böyle yaşayacağız, bunlar bizim doğal hakkımız zaten” dediler. Doğrudur, bunlar her insanın en doğal hakkıdır aslında ama bu hakları biz, bundan tam yüz yıl önce, büyük mücadeleler sonucu, Atatürk ve silah arkadaşları sayesinde kazanabilmişiz. Sonra okudukça, gerçekleri öğrendikçe babamın bana ne anlatmak istediğini çok iyi anladım. “Gerçekten de şanslıymışım” dedim. Hatta “Cumhuriyet’in kıymetini iyice biliyor musun” diye sordum kendime. Yüz yıl önce doğsam, demek çok başka bir dünyada yaşayacakmışım. Cumhuriyet ile gelen haklar, bizi kendi gözümüzde değerli ve onurlu kılmış meğer. Bir Türk kadını olarak, bu güzel ülkenin bir vatandaşı olarak gönlümce kendi yolumda yürüyebildiysem, kendi kararlarımı alabildiysem, okuyup yazabildiysem, sevdiğim bir meslekte özgürce çalışabildiysem, tüm bunlar Atatürk’ümüz önderliğinde kurulan Cumhuriyet ve devrim niteliğindeki kanunlar sayesinde oldu. Cumhuriyet’in kıymetini bilelim. Onu yaşatmak, koruyup gözetmek, ona sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur… Yaşasın Cumhuriyet…
devamını görDr. Gülseren BUDAYICIOĞLU
Cumhuriyetim, Öncelikle bir kadın olarak değer görebilmemi sağladığın için Kendimi özgürce ifade edebilmemi sağladığın için, Eşit haklarım olduğu için, Ayaklarımın üzerinde durmama kimseye muhtaç olmama mı sağladığın. İçin, Seçme seçilme haklarımı bana verdiğin için, Canım Atam sana sonsuz teşekkür ederim. Çocuklarımıza en güzel yarınları sayende bırakacağız.100. Yıla şahit olmanın mutlu ve heyecanı ile yaşasın CUMHURİYET Biz 100. Yılı kutluyoruz siz 500. Yılda 1000. Yılda aynı coşku ile kutlayın…. TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK ….. Beril Aslan Bozdağ
devamını görBeril BOZDAĞ
Ebediyetle taçlanan bir mirasın 100. yılına… Bağımsızlık, özgürlük, eşitlik… Tüm bunlara ancak kadınların da sahip olmasıyla muasır medeniyetler seviyesine yükseleceğimize inanan bir liderin ve silah arkadaşlarının verdiği mücadelenin 100. yılını gurur ve coşkuyla kutluyoruz. Bugün; bir kadın, iş dünyasının bir üyesi, temsil ettiğim kurumun sıkı sıkıya tutunduğu değerlerin toplumdaki sözcülerinden biri olabildiysem bunun temeli 100 yıl önce bu topraklarda Halide Edip, Nene Hatun, Safiye Ali ve nicesiyle atıldı. Bu yüzden bir kadın olarak, bu büyük mirası korumanın ve daha da ileriye taşımanın sorumluluğunu hissediyorum. Cumhuriyetimiz, kadınlar için çağdaş ve eşit bir yaşamın kapılarını araladı. Toplumsal cinsiyet eşitliği için günümüze ışık tutan adımlar atıldı. Atatürk'ün önderliğinde seçme ve seçilme hakkı pek çok Avrupa ülkesinden önce Türk kadınlarına verildi. Eğitimde, işte, siyasette, sosyal hayatta kadının var olduğu her alanda sesinin daha gür çıkması Cumhuriyet'in en büyük arzusuydu. Evet, Türk kadını güçlüdür, akıllıdır, mücadelecidir ancak ne yazık ki geride bıraktığımız yıllarda ekonomik, toplumsal ve siyasal alanda gerçekleştirilen reformlar bazen sesimizi bastırdı, hatta bazen kazanılmış haklarımızda geriye sarmamıza yol açtı. Kullandığım bu ifadeler tek bir kadın için bile umutsuzluğa yol açmasın. Her ne kadar olumsuz süreçlerden geçsek de Cumhuriyet’in yeni yüzyılını kaygımıza rağmen; gururla, umutla, birliktelik duygusuyla karşılıyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu Cumhuriyet, Anadolu’nun bir köyünde tarlada çalışan bir çocuğun doktor olma hayalini gerçekleştirecek kadar umut dolu; bir kız çocuğunun 300 tonluk uçağı uçurabilecek koşullara ulaşabildiği kadar gerçek. Bu yüzden 100 yıl önce imkânsızlıklar içinde kurulan bu Cumhuriyet'e olan sorumluluğumuzla, "Coğrafya kaderdir" demeyenlerin izinde, umutsuzluğu, cesaretsizliği, akıl ve bilimin dışında kalan tüm düşünceleri arkamızda bırakarak geleceğe bakıyoruz. Biz, 1952 yılında kurulan ve bugün 8 binden fazla çalışanıyla Türkiye’nin en köklü grup şirketlerinden biri olarak bir yarısı, diğer yarısı ile eşit haklara sahip olmayan toplumun ilerlemesinin mümkün olmayacağına inanıyoruz. Cumhuriyet'in yeni yüzyılında da Kadınların Cumhuriyeti’ne varmayı hedefliyor, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı bir kadın meselesi değil, demokrasi meselesi olarak görüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi, “Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.” İşte, yüzyıl önce teşhisi konulan bir hastalığı iyileştirmek bizim elimizde. Şimdi sırada geçmişin gücüyle, gelecek nesile olan borçluluğumuzla çalışmak, durmamak, hep ileriye uzanmak var. Geleceğin aydınlığıyla yeni yüzyılımızı parlatmanın tam zamanı… Nice aydınlık ve eşit yüzyıllara...
devamını görÜmit BOYNER
Cumhuriyet ufkumuzu aydınlatır.
devamını görBuğra GORSANLI
Böyle gelmiş böyle gider demeyerek, bütün imkânsızlıklara rağmen pes etmeyerek kurulan bu Cumhuriyet'i, böyle gelmiş böyle gitmez diyerek koruyacağız. En büyük özgürlük, vatanına ait dili vatanında konuşabilmektir. Ve biz tüm milli değerlerimizi, milli benliğimiz olan Cumhuriyet'imiz ile birlikte koruyacağız. Cumhuriyet'in ışığında bilim ve edebiyat üreteceğiz. Çünkü her ikisi de ancak özgürlüğün var olduğu toplumlarda olabilir. Ve özgürlük ancak "Cumhuriyet" ile sağlanabilir. Bayramımız kutlu olsun...
devamını görŞafak ŞAHİN
