
Doğan Kitap olarak, 100. yaşında ulusun Cumhuriyet’e sesleneceği ve ona olan sevgisini dile getirebileceği bir projeyi hayata geçiriyoruz: Cumhuriyet’e Mektuplar. “Ulus, Cumhuriyet’ine sesleniyor” sloganıyla başlattığımız bu proje kapsamında herkesi klavye başına oturup yazmaya davet ediyoruz. Bu platformda herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin anlamı, başardıkları, ona duyduğumuz bağlılık, kurucu kadrolara duyduğumuz gönül borcu, hayal ettiğimiz gelecek gibi konularda serbestçe yazıp toplumla paylaşabilecek.
Cumhuriyet’e 100. Yılı’nda söylemek istediklerinizi, 1000 karakter ile sınırlı olmak üzere cumhuriyetemektuplar.com adresine yazabilirsiniz. Burada yazılanları yıl boyunca herkes görüp okuyabilecek. Yılın sonunda, seçilecek yazılardan Cumhuriyet’e Mektuplar kitabı ortaya çıkacak. Herkesi bu açık platforma ve kitaba katkıda bulunmaya davet ediyoruz.

Sizden Gelen Mesajlar
Cumhuriyete,100.yılımıza, özgürlüğümüze, cennet vatanımıza, en çok da canım ATAMA olsun selamların en büyüğü❤️Bu dünyadan bir kahraman geçerken bize bıraktığı bu cennet vatan ve Cumhuriyetimiz için sonsuz sevgi, saygı ve minnetle eğiliyorum önlerinde. Atam ve silah arkadaşları olmasaydılar olamazdık. Şu anki yasadığımız özgürlüğü hiçbir yerde yaşayamazdık. İki evladımın da fikri, vicdanı hür nesillerle büyüyüp CUMHURİYET ve ATATÜRK sevgisini iliklerine kadar hissedip, yaşayıp yaşatmaları dileğiyle ❤️Bize bugünkü yaşamımızı hediye ettikleri için ruhları şad, vatanımız da ebedi olsun.❤️
devamını görFatma SUGÜNSevgili cumhuriyet; Ben Cumhuriyet'in son 100 yılının son çeyreğine tanık oldum. İyi ki varsın annemin, kız kardeşimin, ninemin hakkı varsa sana borçluyuz. Senin sayende bölgesinde parlayan bir yıldız gibi, tüm ülkelere ışık tutan deniz feneri gibi yol gösteriyoruz. Kafamı yukarı kaldığımda Atamın bize bıraktığı en büyük mirassın. Ne mutlu ki bize bu mirası bir yüzyıl daha ileriye taşıma fırsatı verdi, bizi o hamuru yoğurma fırsatı tanıdı... Ne mutlu bize ki bu ulu günlere tanık olduk; Cumhuriyet'i gelecek nesillere aktaracağız, onlar için üzerine koyarak ileri taşıyacağız, bir genç kızın işlediği nakış gibi özümüze işleyeceğiz, ruhumuza kadar geçecek. Bize tanıdığı tüm imkânları, ilimi, matematiği, müspet ilimleri rehber kılmak için kullanacağımızdan hiç şüphen olmasın. Cumhuriyeti siz kurdunuz ama yüceltecek, ileri taşıyacak olanlar da bizleriz; buna şüpheniz olmasın, emanetiniz emanetimizdir. İlebet payidar kalacaktır. Türkiye cumhuriyeti var oldukça
devamını görSerap AKPINARCumhuriyet'in 100. yılını görmüş ve coşkuyla kutlamış olmak çok gurur verici. Öncelikle Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Cumhuriyetin 100 yıl boyunca güçlenerek ayakta kalmış olmasını sağlamış benden önceki neslin ve yüzlerce, binlerce yıl daha ayakta kalmasını sağlayacak gelecek nesillerin önünde saygıyla eğiliyor ve tüm sevgimi bu mektupla onlara yolluyorum.
devamını görRamiz Tuna ÖZDEMİRBirçok medeniyetin merkezi olan bu coğrafyada, varoluş mücadelesi veren “Şu Çılgın Türkler” muhteşem bir cumhuriyeti gelecek nesillere yol gösterecek şekilde kurdular. Cumhuriyet’in manası bu toplum için: Ahenktir Kültürdür Birlikteliktir Öznesinde tüm bireylerin eşit olduğu, hak ve özgürlüklerin bir potada piştiği, hür iradenin hürriyetini bulduğu sistemdir Cumhuriyet. Geçmişte görünmez olan kadının öne çıkmasıdır Cumhuriyet. Anadolu’nun kadim dinlerinin hoşgörüsüdür Cumhuriyet. İlim ve inovasyonun buluştuğu yerdir Cumhuriyet. Yaşamaktan onur ve gurur duyduğum yerin rejimidir Cumhuriyet. Bu değerlerle gelecek nesiller yetiştirme görevi olan toplumdur Cumhuriyet. İyi ki sahiplerin var. İyi ki varsın Cumhuriyet. Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun, nice 100 yıllara.
devamını görCengiz KAYACanım ATA'm cumhuriyetimiz 100 yaşına geldi. Sen bu insanlığa ve Türk milletine bahşedilmiş en özel, en ölümsüz ve en kıymetli insansın. Cumhuriyet 500 yaşına da gelse bir gün bile hafiflemeyecek sana olan sevgimiz ve bağlılığımız. Mekânın cennet olsun, nurlar içinde yat.. Nice yüz yıllara inşallah, hep senin izinde ATA'm. Ne mutlu Türküm diyene!
devamını görHafize AKKAYAEy yükselen yeni nesil! İstikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir. 100 değil 1000 yıl aynı çoşkuyla aynı sevgiyle. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!
devamını görYasemin ŞENOCAKEfsaneye göre tüm savaş alanı kan gölüne dönüşür ve bedenler, bu kutsal topraklara karışır. Ve işte o anda bu kan gölünün üzerinde bir hilal ve bir de yıldızın yansıması belirir; işte Türk bayrağı böyle çıkar. Bu efsane bize sembolik bir mesaj verir atalarımızdan miras; bu topraklar, kolay kazanılmadı, cumhuriyet bir hediye değil bir hak ediştir. Nasıl gökteki ayın, yıldızın bir araya gelişi imkânsızsa, küçücük bir topraktan bu vatanın kurtarılması da öylesine imkânsızdı. Binlerce kadın, erkek, çocuk, yaşlı, genç kendini feda etti ve imkânsız bir şey meydana geldi. Böylesi bir coğrafyada, böylesi kadim toprakların 100 yıldır Atatürk’ün Gençliğe Hitabe'de söylediği gibi “Bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahlara” rağmen ayakta kalması, bu topraklara karışmış atalarımızın kemikleri, hayalleri ve elbette geleceğe doğru Cumhuriyet'e, bu vatana ve Ulu Önder’e olan aşkla ilerleme sözü vermiş her bir ferdi sayesinde ve Cumhuriyet şüphesiz ilelebet baki kalacaktır.
devamını görEfe ELMASCumhuriyet ilelebet payidar kalacaktır. Mustafa Kemal Atatürk
devamını görCihat AKMANSEVGİYLE YEŞERECEK BİR İNANCA Yitik, kayıp, hasta, yoksul, paramparça bir ülkenin kısıtlı imkânlar içinde ortaya koyduğu varoluş öyküsünün adıdır, Türkiye Cumhuriyeti. Bağımsızlıkla başlayan, yine aynı dönemde çalışmaya, üretmeye, dönüştürmeye, işaret edilen hedefe doğru emin adımlarla ilerleyen bir yolculuk. Bu öyküye tanıklık eden dönemin gençlerine bırakılan büyük bir emanet vardır: “Ey yükselen yeni nesil, gelecek sizindir. Cumhuriyet’i biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz.” Çocuklar ve gençler, içinde bulundukları toplumun kültürel özelliklerini ve yaşam biçimini rol-model alarak öğrenirler, 1920’li ve 1930’lı yılları düşündüğümüzde dönemin çocukları ve gençlerinin gördüğü toplum modeli kurtuluşa inanan, büyük hayalleri olan, bu hayalleri yeşertmek için de var gücüyle çalışan insanlardı. Ve zannedildi ki bu cümleleri okullara, sınıflarda tahtalara, öğrencilerin kitaplarına yazarsak Cumhuriyet heyecanı devam edecek ve gelecek nesiller de bu inançla çalışacaktı. Öyle olmadı, çünkü unutulan bir şey vardı o da eğitimdeki didaktik anlatının sıkıcılığı ve işe yaramazlığı. Baba ve annelerimizin öğrencilik yıllarımızda “Ders çalış, daha çok çalış” öğütleri nasıl ki ters tepiyor ve bir kulaktan girip diğer kulaktan çıkıyorsa şimdi bizlerin gençlere verdiği “Bu Cumhuriyet sizin, onu yüceltecek olan da sizlersiniz” öğütleri karşıda bir heyecan yaratmıyor. Çocukların ve gençlerin gördüğü büyükler çalışkan, üreten, ülkeyi ileriye taşımaya çalışanlar değil, bunun yerine hızla köşeyi dönmeye çalışan, bir şekilde ülkeden gitmeye çalışan yetişkinler. Geçmişi iyi bilmek ve anlamak cümlelerine sarılmayı bir kenara bırakıp bugün ne yapabiliriz sorusuna odaklanır; eksik olan heyecanı, coşkuyu yeniden nasıl inşa edebiliriz konusunu eğitim bilimi penceresinde önceliklendirebilirsek kendi adımıza Cumhuriyetimiz için en önemli görevi yerine getirmiş oluruz. Vatan ve millet sevgisi, Cumhuriyet aşkı erken çocukluk dönemi ve ilkokul yıllarındaki öğrenciler için soyut kavramlardır. “Vatanını sev, bayrağını koru, Cumhuriyet’e sahip çık” gibi öğütler bu yaş grubundaki öğrenciler için sadece bir ezberdir. Cumhuriyet ve vatan sevgisini ezberden çıkarmanın yolu eğitim politikalarını dönüştürmekten geçiyor. Kuru kuruya bir vatan sevgisi aşılamak yerine gerçekten çocukları üstünde yaşadıkları toprakla tanıştırmak, yaşadıkları ve büyüdükleri topraklara dokunmalarını sağlamak, toprağı ekip sabırla beklemek, ardından toprağın onlara neler vereceğini görmelerini sağlamak toprak sevgisinin ilk adımı olacaktır. Vatanını sevmek, önce toprağını sevmekle başlayacaktır. “Vatanını sev, Cumhuriyet’i koru” emir cümleleri yerine, sevgiyle beslenen “vatan ve cumhuriyet aşkı” bu neslin ihtiyacıdır. Sevgiyle beslenen bir cumhuriyet aşkını filizlendirmek dileğiyle…
devamını görMüjdat ATAMAN
